Eğitimci-yazar Necati Doğanç, "Yolu Taşköprü'den Geçenler: “Taşköprü Çok Değişti“/ Talat Mümtaz Yaman" başlıklı makalesini okuyucularına sundu.

Talat Mümtaz Yaman 1 Şubat 1907 tarihinde Kastamonu’da doğmuştur. Çok yönlü bir şahsiyettir. O ,iyi bir öğretmen ,tarihçi, araştırmacı yazar, muhabir, halk derlemecisi, iş insanı olarak bilinir.

Yaman’ın kaleme aldığı eserler arasında en önemlisi “Kastamonu Tarihi’dir”.Ulusal anlamda en önemli eseri“Cihannûma’nın ilaveli bir nüshası”adlı eseridir.

Yaman ulusal ve yerel basında yazılar yazmıştır. Yazıları ; Akşam ,Hakimiyeti Milliye, Ulus, Vakit, Açıksöz, Doğruluk, Kastamonu, Diyarbakır gazetelerinde yayımlanmıştır.

Talat Mümtaz Yaman Kastamonu Lisesi Müdürlüğü görevinde de bulunmuştur. Görevini sürdürürken Afyon Lisesine tayini çıktığı için istifa ederek iş hayatına atılmıştır. Yaman 26 Nisan 1975 tarihinde Abdurrahman Paşa Lisesi’nin doksanıncı kuruluş yıldönümünde kalp krizi sonucu vefat etmiştir.

Talat Mümtaz Yaman, seyahat etmeyi, gezip gördüğü yerleri kaleme almayı seven biridir. Vakit Gazetesi’nin Kastamonu muhabirliğini yaparken19 Temmuz 1930 tarihinde Anadolu seyahatine çıkmış bu seyahati sırasında ilk uğrak Taşköprü olmuş gözlemlerini Akşam gazetesinde sırasıyla; Taşköprü Çok Değişti, Taşköprü Nasıl İmar Edildi, Kastamonu’da Dünyanın En İyi Kendirleri Yetişiyor, Çok eski bir kasaba: Taşköprü, Taşköprü Çok Değişti, başlıkları altında kaleme almıştır. Bu yazıları sırasıyla sizlere aktarmaya çalışacağım. Böylelikle Taşköprü’müzün geçmişi ile ilgili bilgileri birlikte öğrenmiş olacağız. Şimdiden iyi okumalar

TAŞKÖPRÜ ÇOK DEĞİŞTİ “ *

İlk uğrak Taşköprü oldu. Kastamonu’dan Taşköprü’ye muntazam otomobil seferleri var. Hemen her gün hem Taşköprü’den hem de Kastamonu’dan otomobil bulmak mümkün.

Kastamonu ile Taşköprü arası 44 kilometreden ibaret olduğu için iyi bir yol ve iyi bir otomobil ile iki şehir arasındaki mesafeyi azami bir saatte almak kabildir. Fakat biz bu mesafeyi dört saatten fazla bir zamanda alabildik. Çünkü bindiğimiz otomobil Ford’un ilk çıkardığı otomobil değilse bile, Türkiye’ye ilk giren otomobillerden başkası da hiç değildi. Hurda mı hurda…

Bereket versin, Kastamonu ile Taşköprü arasında saat başında bir çeşme var, yoksa radyatör denilen su hazinesindeki deliklerde suyu tutmak imkanı yok. Şoför teneke ile suyu dolduruyor, o da bir taraftan akıyor. Hele lastik patladı mı ,bir daha temel tutmasına imkan yok. Şoför yamıyor, şişiriyor otomobile takıyor, makine daha hareket etmeden havasını indirmeye başlıyor. Maahâzâ, Taşköprü’lü şoförlerin yeni makinelere heves etmelerini takdir etmemek mümkün değil. Otomobiller yüzünden memleketten çıkan paranın haddi hesabı yokken, bir çok şehirlerimizde olduğu gibi Kastamonu’da da takside mevcut arabalar haddinden fazla çok. Bir çokları işsiz oturuyorlar. Halbuki Taşköprü’lü şoförlerin bu eski model harap arabaları boş durmuyorlar, mütemadiyen çalışıyorlar.

Taşköprü’ye giriyoruz…Taşköprü,ta Paflagonya devrinden beri mamur ve meskûn eski ve şirin bir kasabadır. On bir sene evvel bir yangın felaketine uğramış, kasabanın hemen hepsi denecek kadar çok olan binden fazla evi yanmıştır. Taşköprü’yü yanmadan evvel görmüştüm. On bir sene içinde o kadar çok değişmiş, o kadar güzel bir kasaba olmuş ki, on bir seneden beri Taşköprü’den uzakta kalmış Taşköprü’lülerin bile tanıyamıyacakları bir hale girmiş.

Hatta asırların bile üzerinden gelip geçtiği Taşköprü’nün meşhur taş köprüsü de geçen on bir sene içinde, harbiyetten sıyrılmış ve yüzüne doya doya bakabilir şekle girmiş. Taşköprü’ye girmeden insan Kastamonu-Taşköprü şosesinden köylere ayrılan ve köylünün zekâ ve emeğiyle yapılan yollar üzerinde ki ”şu köye gider”, ”bu köye gider” levhalarını görünce, memleketin on senelik çalışmasının miyarını pek güzel fark edebiliyor.

Bütün yollar üzerinde muntazam levhalarla yazılmış yazılar…Herhalde on senelik hayatımızın güzel bir nümunesini tebarüz ettiriyor. Öyle zannediyorum ki, geçen on cumhuriyet yılı memleketin çehresini birçok sahada hiç tanınmayacak şekilde değiştirmiştir. İşte, Taşköprü bunun büyük bir misali. Geniş caddeler, caddelerin etrafını kaplamaya başlayan yeşil ağaçlar, muntazam ve planlı sokaklar, harabeler içinden sivrilen kâgir ve muntazam evler hep on senelik hayatımızın, değişen bedii zevklerimizin, yeniden doğan tabi ihtiyaçlarımızın mahsulü olarak göz önünde duruyor. Taşköprü’de geçen on sene içinde neler yapılmış, ikinci on senelik planda Taşköprü’nün daha ziyade güzelleşmesini istihdaf eden ne gibi şeyler var.

İkinci mektubumda bunlardan bahsedeceğim.(Talat Mümtaz) Akşam Gazetesi,22 Haziran1934 *

İyi okumalar, sağlıkla kalın .

Kaynak: *Ufuk TİDİM/ BİR KASTAMONU MÜELLİFİ TALAT MÜMTAZ YAMAN HAYATI ESERLERİ VE YAZILARI 1.Baskı Aralık 2023.Servi Yayıncılık