Eğitimci-yazar Necati Doğanç, "Taşköprü Türk Ocağı ve Faaliyetleri" başlıklı köşe yazısını okuyucularına sundu.

Türk Ocaklarının kuruluşunun yüzüncü yılı dolayısıyla Mehmet Serhat YILMAZ ve Erdoğan ERSOY’un yazmış olduğu Kastamonu Türk Ocakları(1923-1931) (KASTAMONU,CİDE,TAŞKÖPRÜ,TOSYA,İNEBOLU) adlı eserden Taşköprü’deki Türk Ocaklarıyla ilgili bilgileri aktarmaya çalışacağım.

Türk Ocakları 1912-1931 yılları arasında faaliyet göstermiş, İmparatorluktan millî devlete geçiş sürecinde önemli bir rol üstlenmiştir. Türk Ocakları, Türkçülük-Milliyetçilik düşüncesinin gelişip yerleşmesinde Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e Türk siyasî, kültürel ve düşünce hayatında iz bırakmış, uzun ömürlü cemiyetlerden birisi olmuştur. Türk Ocakları, Türkiye Cumhuriyeti’nin gerek kuruluşunda gerek yeni rejimin yerleşmesi aşamasında sosyal ve kültürel anlamda önemli bir rol üstlenmiştir. Birinci Dünya Savaşı sonunda Mondros Mütarekesi’nin imzalanması üzerine Türk millî varlığını tehlikede gören Türk Ocağı mensupları, mütareke yıllarında gerek işgal kuvvetlerine karşı ve gerekse millî bir devlet politikasından yoksun olan Osmanlı hükümetine karşı tavır alarak faaliyetlerini daha çok siyasî alana kaydırmış, mütareke dönemi İstanbul’unda canlı ve eylemci olmuştur.

Özellikle İzmir’in Yunalılar tarafından işgaline karşı Türk Ocakları tarafından protesto ve mitingler düzenlenmiştir.

İkinci Meşrutiyetin ilanından sonra çok cemiyetli bir sosyal hayat başlamıştır. İlmî, siyasî, edebi, meslekî pek çok sosyal gruplaşmalar modern anlamda Meşrutiyetin ilanından sonra kendisini hissettirmiş ve bu dönemde birçok dernek kurulmuştur. Merkezi İstanbul'da bulunan sosyal, siyasî, iktisâdi ve yardım dernekleri ülke genelinde hızla yaygınlaşmaya başlamıştır. Osmanlı Devleti’nin son döneminde iç ve dış siyasî gelişmelerin etkisiyle gelişen milliyetçilik akımı çerçevesinde Türkçülük hareketi de gelişmiş ve taraftar bulmuştur. Özellikle İzmir’in işgali sırasında Türk Ocakları tarafından mitingler düzenlenmiştir. Fatih ve Sultan Ahmet mitinglerinin organize edilmesinde Türk Ocakları önderlik etmiştir. Vatan müdafaası için ocak çatısı altındaki birçok aydın ve genç Anadolu’ya geçerek Türk istiklâl hareketine destek vermişlerdir.

Ocak yöneticilerinin çoğunun Mustafa Kemal’in yanında Millî Mücadele hareketine destek verdikleri bilinmektedir. Türk Ocakları mensupları Millî Mücadele hareketi içinde önemli bir etkinliğe sahip olmuşlardır. Millî Mücadele’nin sonunda kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nde önemli görevler üstlenmişlerdir.

Kastamonu vilayeti genelinde ilk kurulan Türk Ocağı şubesi Tosya’da (1 Mart 1923), ikinci olarak İnebolu’da (Mayıs 1923),üçüncü şube Kastamonu’da (5 Aralık 1923), daha sonra ise Taşköprü (7 Kasım 1924) ve Cide’de (Aralık 1925) kurulmuştur. Söz konusu şubelerde Türk Ocakları’nın kuruluş felsefesine uygun olarak faaliyetler yürütülmüştür.

Kastamonu ve ilçelerindeki Türk Ocaklarında eğitim, sağlık, ekonomi, tarih ve benzeri konularda konferanslar verilmiştir. Ayrıca müsamere, balo, konser, çeşitli konularda kurslar, sportif etkinlikler, yardım amaçlı eşya piyangoları düzenlenmiş, bu yolla gençliğin ve halkın eğitimi amaçlanmıştır.

Türk Ocakları’nın Türkiye genelindeki bütün şubeleri gibi 10 Nisan 1931 tarihi itibari ile Kastamonu, Cide, İnebolu, Türk Ocakları da kapatılmış ve bütün mal varlığı Cumhuriyet Halk Fırkası’na devredilmiştir.

TAŞKÖPRÜ TÜRK OCAĞI VE FAALİYETLERİ

Taşköprü Türk Ocağı'nın açılışı 7 Kasım 1924 tarihinde yapılmıştır. Ocağın ilk idare heyeti şu isimlerden oluşmaktadır. Mahkeme azası Hilmi Bey, Mal Müdürü Ramiz, Tahrirat kâtibi Hüseyin Naci Bey, Muhasebe-i Hususiyse memuru Halim Bey, Tapu memuru Hafız Fehmi, Baytar Nurettin, Zabıta kâtibi Sami Bey. Kastamonu basınında Taşköprü Türk Ocağı’nın faaliyetlerine ilişkin bilgilere ulaşılamamıştır. Sadece Taşköprü Türk Ocağı ile ilgili olarak 1926 yılı Cumhuriyet Bayramı’nda Ocak azasından Pakize Hanım’ın konuşması basına yansımıştır.

Taşköprü Türk Ocağı'nın sosyal ve kültürel açıdan faaliyetlerinin istenilen düzeyde olmamasında maddî olanaksızlıkların etkisinin olduğu söylenebilir. Gazi Mustafa Kemal Kastamonu gezisi sırasında Taşköprü’ye geldiğinde Türk Ocağı’na uğramış, binanın Ocağa uygun olmaması ve gelirinin az olması dikkatini çekmiştir.

Bunun üzerine terk olunmuş bir binanın Ocağa devredilmesini ya da tahsisatının arttırılmasını Vali Fatin Bey ve Taşköprü Kaymakamı Rauf Beyden istemiştir. Bunun üzerine Türk Ocağı Reisi Kadri Bey Atatürk’ün ellerine kapanmış ve bu manzara görenleri duygulandırmıştır.

1927 yılında Genel merkezde düzenlenen kurultay için Taşköprü Türk Ocağı’nı temsilen Mehmet Ali Şevket Bey’in bulunduğu bilinmektedir. Taşköprü Türk Ocağı’nın da 1931 yılından önce kapandığı anlaşılmaktadır. Çünkü 1931 de fesih ve tasfiye kayıtlarında ismi yoktur.

1931 yılında fesih sürecinde sadece Kastamonu, İnebolu ve Cide şubelerinin faal olduğu Tosya ve Taşköprü ocaklarının kapanmış ya da kapatılmış olduğu anlaşılmaktadır. * Vatan müdafaası için ocak çatısı altındaki birçok aydın ve genç Anadolu’ya geçerek Türk istiklâl

hareketine destek vermişlerdir. Ocak yöneticilerinin çoğunun Mustafa Kemal’in yanında Millî Mücadele hareketine destek verdikleri bilinmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin gerek kuruluşunda gerek yeni rejimin yerleşmesi aşamasında sosyal ve kültürel anlamda önemli bir rol üstlenmiştir.

Türk Ocakları’nın Türkiye genelindeki bütün şubeleri gibi kapatılarak Cumhuriyet Halk Fırkası’na devredilerek Halkevi’ne dönüştürülmüştür. Halkevlerinin kuruluşundan sonra yurt genelinde olduğu gibi Kastamonu’da da sosyal ve kültürel faaliyetler Halkevi tarafından yürütülmüştür.*

Sağlıkla kalın.

Kaynak: Kastamonu Türk Ocakları (1923-1931) (Kastamonu, Cide, Taşköprü, Tosya, İnebolu)

Prof. Dr. Mehmet Serhat YILMAZ / Erdoğan ERSOY

Necati DOĞANÇ Araştırmacı/Eğitimci

Taşköprü Türk Ocağı Ve Faaliyetleri 22