İzzet Sarı, “Türkiye-İsrail savaşı uzak değil!” yazısını okurlarıyla buluşturdu.
Coğrafya Kaderdir! Bunu unutmayalım. İnsanoğlu hayatındaki tüm gelişmeleri değiştirebilir lakin doğacağı ve öleceği coğrafyayı asla önceden bilemez. Onun içindir ki coğrafya kaderimizdir.
Tarihi kanlarla ve savaşlarla yazılmış olan Avrupa ile Asya arasındaki bizim coğrafyamızda savaşlar hiç eksik olmadı tarih boyunca.
Daha kuzeyimizdeki Ukrayna-Rusya savaşı bitmemişken, güneyimizdeki Irak ve Suriye savaşları hafızamızdan silinmemişken , yıllardır süren İsrail -Filistin savaşları bitmemişken şimdide Şeytan İsrail komşumuz İran’a saldırdı.
Peki Akdeniz’in doğusunda minicik bir coğrafyada sadece ve sadece 7 milyon nüfusuyla bu yüreği ve cesareti nereden ve kimden alıyor bu siyonizmin uşakları…
Bir kere şu gerçeği görmek gerekiyor. Amerika diye bir ırk ve kavim yoktur. Amerikanca diye bir dilde yoktur. Amerika Birleşik Devletleri’ni kuran İngiltere’dir!
Çok fazla değil yakın tarihe baktığımızda Hindistan Körfezi ile Arap Körfezi’ndeki tüm Arap ülkeleri İngiltere’nin sömürgesi altındaydı. İngiltere bu topraklardan çekilirken sahaya maşa olarak Amerika Birleşik Devletleri’ni sürdü. Yani kendisi perde arkasından oyun kurucu ve sahadaki silahı ile ABD olmuştur.
İsrailli Yahudiler bir asırdır boş durmadı. İlim, irfan ve teknolojiye yatırım yaptılar. Yahudi iş insanları ilk önce ABD’yi kontrol altına aldı. Ardından Avrupa’nın önde gelen ülkelerini kontrol altına alarak güçlendiler.
İşte bundan sonra tevratta yazılı olduğu iddia edilen saçma sapan bir hayalin peşine düştü bu siyonizmin uşakları.
Nil’in kuzeyi, Nil’in doğusu ve kısaca bizim coğrafyamızı savaş alanına çevirerek kendilerine alan açma derdindeler.
Filistin Devletini yok ederek, Suriye, Ürdün ve Lübnan gibi komşularını da yutup hayallerine kavuşmak istiyorlar. Bu bir gerçek.
Peki İsrail’in İran ile derdi nedir? Diye soracak olursanız.
İsrail’in, tüm bu saydığımız hayallerine kavuşabilmek için önündeki tek engelin İran olduğunu düşünüyorlar. Neden çünkü İran nükleer silahları geliştirmek için var gücüyle çalışıyor.
ABD’nin elinde Nükler silah var, Rusya’nın elinde de var, Çin’de de var, İsrail’de de var. Ama istiyorlar ki bu coğrafyada bizden başka kimsede Nükleer ve kimyasal silah olmasın istiyorlar!
Körfezdeki Arap ülkeleri zaten yıllardır ABD kontrolüne geçmiş durumda. Onlar sesini çıkartamazlar. Mısır’da ona keza ABD kontrolünde. Geriye iki tehdit oluşturan ülke kalıyor. Birisi İran diğeri Şimal Yıldızı (Türkiye)
İşte önündeki ilk engeli ortadan kaldırmak için İsrail, kendisi için daha yakın olan Suriye ve Irak coğrafyasını aşarak İran’a saldırdı.
ABD’deki ve Batılı diğer ülkelerdeki Yahudi ünlü iş insanlarının iki hayalı var. Birincisi Büyük İsrail Devleti’nin kurulması ve onun için alan açmak. Diğeri ise Küreselleşme.
Büyük İsrail Devleti’ne alan açma hayali adım adım devam ediyor! Bu zihniyet “Biz büyük katma değer teknolojilerini üreteceğiz ve dünyanın geri kalan topululukları da bunu tüketecek ve bizim için çalışacak!” Yahidilerin asıl hedefi budur.
Bu hayallerini gerçekleştirmek için önlerine kim çıkarsa çıksın ortadan kaldırmak için var güçleriyle savaşmak istiyorlar.
ABD ve Batılı ülkelerdeki o, 12 tane ünlü iş insanlarının tamamı Yuhudidir. Hayatımızdaki tüm teknoloji ve tüketim maddelerini bunlar üretiyorlar. Hatta Çin’i yöneten Lee ailesi bile Yahudilerin kontrolünde. Bakmayın siz bir birlerine bağırıp çağırdıklarına. ABD’nin pek çok teknoloji markaları Çin’de üretilip dünyaya satılıyor.
ABD’yi yöneten bu ünlü Yahudilerin küreselleşme projesinde dünyada sadece ve sadece 10 ulus devlete yer var.
Bu projede her ktada birer abi olacak.
İngiltere’nin neden Avrupa Birliği’nden milyar avro’luk tazminat ödeyerek çıktığını sanıyorsunuz? Hepsi bu projenin birer parçası.
Bu projede 90 Milyonluk İran parçalanıyor ve sadece 45 milyonluk bir devlet oluyor. 35 milyon Türk’ün yaşadığı Tebriz Eyaleti İran’dan ayrılıyor ve Türkistan Coğrafyasına dahil ediliyor.
ABD’nin karşısına her fırsatta çıkan Rusya Federasyonu’da parçalanıyor ve Rusya’nın içindeki Müslüman toplumlar ayrılıyor ve Türkistan coğrafyasına katılıyor!
Yani büyük bir Türk Devletleri Birliği ortaya çıkıyor gibi gözükse de bu yakın zamanda ön görülmüyor. Bu bir sonraki adımda gerçekleşmesine izin veriyorlar.
Peki Türkiye bu projenin neresinde? Diye soracak olursanız.
Türkiye baştan beri ABD’nin yanında olsa da zaman zaman ters düşüp yönünü Rusya’ya çevirdiğini yakın tarihte gördük.
Türkiye dış politikada başarılımı yoksa başarısız mı bunu ileride göreceğiz.
Türk Devletleri Birliği’ne geçmezden önce Yahudi iş insanları İsrail’e alan açma hayalini gerçekleştirmek istiyor. Bunun için önünde iki engel var demiştik ya. Birisi İran diğeri Şimal Yıldızı(Türkiye)
Peki İsrail Türkiye’ye saldırabilimi?
Türkiye, ABD ile ve Batılı ülkelerdeki Yahudilerle ters düştüğü an hedef haline gelecektür. Bu net!
Aslında İsrail’in en büyük hedefi Türkiye değil. Asıl hedef Kuzey Kıbrıs Tük Cumhuriyeti(KKTC)
Peki bunu nereden anlıyoruz? Çünkü İsrail’in komşuları olan diğer ülkeleri iyice yıprattı ve zayıflattı. Artık bu küçük zayıf ülkeler onlar için yok hükmündedir!
İran’dan sonra tek hedef kalıyor KKTC.
İşte dünya ülkeleri neden KKTC’yi tanımıyor şimdi anladınız mı?
Yakın zamanda KKTC’den gelen önemli görevde olan bir dostum ile konuştum. “Kıbrıs elden gitmiş abi” dedi.
Hayırdır demeye kalmadı başladı anlatmaya
-”KKTC’nin nüfusu 4-5 yıl önce 150-200 bindi. Şimdi olmuş 350 bin.
-Nasıl olmuş bu…
-İsrailli zenginler harıl harıl KKTC’den toprak satın alıyor! Abi…
Peki buna karşın Türkiye ne yapıyor derseniz?
Türkiye’nin de KKTC’de bir takım stratejik hamleleri var. Lakin bu yeterli olurmu, olmaz mı bunu zaman gösterecek.
Dedik ya; Batı’daki gelişmiş ülkeleri yöneten Yahudi iş insanları Büyük İsrail Devleti’ni oluşturmak ve bunun için alan açmak istiyor… Diye.
Burnunun dibindeki KKTC’ni ve Doğu Akdeniz’deki bu coğrafya yı unutacağını sanmak çok naiflik ve saflık olur öyle değil mi?
Belki Tramp ve Erdoğan döneminde olmayabilir ama çok uzak olmamakla birlikte yakın tarihte İsrail ile savaşmamız kaçınılmaz olacak!
Bu bir hayalperestlik değildir. Bu bir realitedir. Bunu bekleyip gereceğiz!
Dedik ya ‘coğrafya kaderdir’ diye. Türklerin Anadolu’yu yurt yaptığı 1071’den beri bu coğrafyalarda savaş hiç eksik olmadı. Bu coğrafya bize atalarımız tarafından kanla emanet edildi. Nice bedeller ödedi atalarımız. Halada ödemekteyiz. Bu coğrafyadan korkupta bırakıp gidecek halimiz yok.
Biz de tüm bu gerçekleri görüp ona göre çalışmamış gerekiyor. Onların bir hayali varsa bizimde var bir hayalimiz…
Şunu hiçbir zaman unutmadan, çocuklarımızı bilimden ayırmadan sürekli çalışmak gerekiyor…
GÜNÜN SÖZÜ
“Yahudiler için en büyük korku Şimal Yıldızı’dır.”