“Beyt-ül mal'den nemalananlar "Öyle değil, böyle", bıyık altından güler 'yemiş' gibi yapardık... Onlar harbi harbi yerdi... Kıptiler, nesebi gayri sahihler, buçuklar, koftiler bizden fazla 'bizci' olur çıkardı, oysa biz ‘saf’ adamlar gerçeği çok sonra çakardı... Devşirmeleri, dönmeleri bile bağrımıza basardık, onlarsa bizim üstümüze basa basa, ikbal merdivenlerini çıkardı... Bayrak gibi yaşardık be, gölgemizde çakalı, kurdu, kuşu...”
Zaman 16 Eylül 2008’i gösterdiğinde Kastamonu, Türkiye ve Türk Dünyası çok ama çok kıymetli bir evladını kaybetti.
O yıllarda Kastamonu Sözcü Gazetesi’nde yönetici olarak görev yapıyordum. O akşam gazeteyi hazırladık ve baskı için Kuzeykent’deki matbaaya göndermiştik.
Akşam yorgunluğu işte yeni yeni tanıştığımız İnterneti araştırıp nasıl bir şey olduğunu anlamaya çalışıyorduk. Zamanın nasıl geçtiğini fark bile edemeden telefonum çaldı. Arayan rahmetli Emin Çapraz’dı. ‘İzzetim Kemal’i kaybettik!’
Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Hiç kımıldamadan bir süre masanın üzerine yığılıp kalmıştım. Matbaa ustamız İsmail Kansu’yu aradım gazete ne alemde diye sordum. ‘Bitti abi birazdan çıkacağım’ dedi.
Birinci sayfayı değiştireceğiz dedim. Biraz canı sıkıldı ama bu topraklara kaç tane Kemal Çapraz gelir ve aramızdan ayrılırdı ki!
Hemen grafik tasarımcımızı olan Güven Tuzcu’yu gazeteye çağırdım. O gelinceye kadar bende Kemal Çapraz’ın vefat haberini hazırladım ve birde makale yazdım.
Matbaacımıza bu gazeteden bin adet fazladan basmasını ve ofise göndermesini istedim.
Belediye Başkanı Turhan Topçuoğlu, Başkan Yardımcısı Mehmet Sayan, Emin Çapraz, Fikri Yazan’la birlikte Kemal Çapraz’a son görevimizi yapmak için yola çıktık…
Birinci sayfası siyaha bürünmüş bin adet gazete paketlerini alarak Tuzla’nın yolunu tuttuk. (Turhan Başkanın şoförü o gün o gazeteleri cenazeye katılanlara dağıtıverdi.)
Tuzla’daki cenazesi mahşeri bir kalabalıktı. Sadece İstanbul’dan değil, Türk Dünyası’ndan Türkiye’nin her tarafından binlerce kişi akmıştı o gün Tuzla’ya…
Kastamonulu Kemal Çapraz’ın tabutunun üzerine 7 Türk devletinin bayrağı asılmıştı o gün.
Eşi ve iki çocuğu gözleri yaşlı ve boynu bükük kalmıştı. Geride kalan dostları Kemal için ne gerekiyorsa yaptı.
Kemal’i ölüm yıldönümünde bir makale kaleme alsan nasıl anlatırsın ki.
‘O kısacak ömrüne bu kadar hikayeyi ve bu kadar vatan sever insanı nasıl doldurdun be adam.”
Çok samimi arkadaşımdı. O’nu Türkiye Gazetesi’nin bir milyon sattığı dönemden tanırım. Türkiye Gazetesi’nde tam sayfa Türk Dünyası ile ilgili dizi yazılar hazırlardı. Dünya’nın dört bir tarafın da, hangi coğrafya da gerçek bir Türk varsa onu gidip arar bulurdu.
“Sürgünde Yeşeren Vatan: Kırım” gibi ve Türk devletlerinin ve topluluklarının yaşam hikayeleri ve bilgiler içiren dizi yazılar ve kitaplar…
Biliyorduk ama gerçek Türk Dünyası’nı da ondan öğrendik.
İkimiz bir proje hazırlamıştık. Bosna Hersek’ten başlayıp, Moldavya’daki Gagauzya, Kırım, Rusya topraklarındaki bağımsız olmayan özerk Türk cumhuriyetlerini inceleyecektik detaylı bir şekilde. O bilgi toplayacaktı bende fotoğraflayacaktım. Hatta video bile çekecektik. Bir gün beni aradı. “İzzetçiğim “ dedi.
O ses 18 yıldır kulağımdan bir türlü gitmiyor.
“Hazırlığını yap, pasaportunu hazırla Almanya’da turizm alanında faaliyet gösteren ‘Öger Turizm’ bize sponsor oldu. Projeye yakında start vereceğiz…” demişti.
Demişti demesine ama işte o kalp
16 Eylül 2008’de maalesef durdu.
“Son 100 yılda eşine zor rastlanan ve bundan sonrada zor rastlanacak çok ama çok kıymetli bir Türk evladıydı o.
- İnsan olmak ona yakışıyordu.
- Vatan severlik, ahlaki değerler
- Mütevazilik, tevazu, yardımseverlik…
Topladıklarını herkes ile paylaştı. Kitaplar yazdı. Kısaca herkes için bir şeyler yaptı da, kendi dünyalığı için hiçbir şey toplamadı. Kendisi için sadece gerçek dost topladı, bilgi topladı. İnsanlık için kısaca ışık oldu.
Kemal Çapraz’ın çok zor şartlar altında ayakta tuttuğu “Ufuk Ötesi” gazetesi artık öksüz kalmıştı. Arkadaşları internet sitesine şöyle bir not düştü. “Ufuk Ötesi maddi imkansızlıklar nedeniyle yayınına son verdi.”
Peki Kemal vefat edeli 18 yıl oldu. Bu süre içinde Kemal Çapraz gibi kıymetli ve değerli bir araştırmacı-gazeteci daha yetiştirebildik mi? Maalesef.
Vefat etmezden kısa bir süre önce Ufuk Ötesi’nin baş makalesini “Bayrak gibi yaşamak…” başlığıyla kaleme almıştı.
Sen o kısacık ömründe Bayrak gibi yaşadın be Kemal…
Ruhun Şad, mekanın cennet olsun…
Her daim kalbimizdesin.
GÜNÜN SÖZÜ:
“Bayrak gibi yaşamak…”