CHP MYK Üyesi Hikmet Erbilgin, dün akşam Tv366’da İrfan Salcı ile Gündem Özel programına katıldı.

Önceden reklamı yapıldığı için bende programı doğal olarak izledim.

Kastamonululara değişik bir üslup ve süslü kelimelerle hitap etmeye çalışan Sayın Hikmet Erbilgin, siyasi rakiplerinin kendileri için konuştuğu veya eleştirdiği konulara kendince cevap vermeye çalıştı. Bunda hiçbir sakınca yok.

Programda aklı sıra adımı açık bir şekilde zikrederek beni siyasetin içine çekmeye çalışan Sayın Erbilgin’e iki kelam etmek şart oldu.

Kastamonulu hemşehrilerimiz beni 42 yıldır tanıyor. Memleket için yapmayacağım yoktur.

Memleket adına güzel şeyler olduğunda mutlu olan, keyiflenen ben; kötü şeyler olduğunda üzülen ve kafa yoran bir memleket evladı ve sevdalısı, düşünen ve sorgulayan bir kalemim…

Adımı kamu oyu önünde zikrettiği için sayın Hikmet Erbilgin’e bazı sorular sormak benim gazetecilik görevim değil midir?

- Sayın Hikmet Erbilgin, İzzet Sarı’dan neden bu kadar çok korkuyorsunuz?

- Daha dün İzzet Sarı, Belediye Başkanı Sayın Vidinlidğlu’nu en acımasız bir şekilde eleştirirken,

- Daha dün İzzet Sarı, AK Parti İl Başkanı Doğan Ünlü’yü Pınarbaşı’nda intihar eden imam ile ilgili ve adaylık yarışında eleştirirken,

- Daha dün İzzet Sarı, Kastamonulu hemşehrilerimizin sağlığı için devletin kaymakamını en ağır şekilde eleştirirken sizin için iyiydi de, şimdi sizi sorgulamaya başladığı için mi kötü oldu?

- İzzet Sarı, Hikmet Erbilgin ve Hasan Baltacı’nın siyasi rakiplerini eleştirince bacak bacak üstüne atıp ağzınızı köpürte köpürte kahkaha atacaksınız!

- İzzet Sarı, sizin kendi partili milletvekili ve grup başkanvekiliniz Sayın Burcu Köksal’ın “Hırsızlar dışarı!” diye bağırmasını araştırmayacak ve sorgulamayacak, öylemi?

- Sayın Hikmet Erbilgin bu ne aymazlık, bu ne ikiyüzlülüktür!

Sen kim ile dans ettiğinin farkında mısın?

Süslü kelimelerle siyasi rakiplerine saldırarak kamuoyu üzerinde algı yapabilirsin! Ancak sen İzzet Sarı’nın ismini telaffuz ederken bir kere değil 120 kere düşüneceksin.

- Sayın Erbilgin; Sen daha Bozkurt ilçemizde yaşanan sel felaketini bahane ederek kendi partililerinden eşinin banka hesabına izinsiz bir şekilde topladığın paraların hesabını veremedin?

- Sayın Erbilgin, sen 25 yıl önce Afyon’da EMEP il başkanıyken Atatürk’ün partisi CHP’nin aleyhine yaptığın propagandaların hesabını veremedin?

- Sen daha dün Kastamonu’nun iki yerel gazetesi için canlı yayında “Ben bunları gazeteden dahi saymıyorum!” diyerek yere fırlatmanın hesabını veremedin?

- Sayın Erbilgin sen ilk önce şu sorunun cevabını ver?

- Hasan Baltacı’nın birinci danışmanı bizim meslektaşımız Barış Karabacak. Bunda hiçbir sakınca yok. Bu gayet normal.

 CHP Milletvekili Hasan Baltacı’nın TBMM’deki ikinci danışmanı kim? Sen önce bunun cevabını ver?

- Tv366’ya çıkıp ta; Kastamonu halkının gözünün içine baka baka haykırsana; benim evde yemek pişiren eşim Senem Erbilgin, Hasan Baltacı’nın danışman kadrosundan dolgun maaş almaktadır! diye…

Hadi çık haykır, maden çok namuslu ve adaleti ön planda tutan siyasetçisin. Çık mertçe anlat bu danışman hikayesini.

- Şimdi çıkmışsın Tv366’ya süslü kelimelerle,   kendini ihtiyaç sahibi annelere çocuk maması dağıtan hayırsever biriymiş gibi anlatıyorsun!

Yok efendim Kastamonu’da o kadar çok ihtiyaç sahibi varmış, çocuğuna mama alamayan annelere kendisinin ve il başkanının kapı kapı gezerek çocuk maması dağıttığınızı anlatıyorsunuz?  

Edep yahu… Edep…

Yahu insanda biraz utanma arlanma olur!

Hem biz yolsuzluğa, hukuksuzluğa karşı bir partiyiz diyeceksiniz! Hem de eşinizin İBAN numarasını kendi partililerinize dağıtarak! Bozkurt selindeki mağduriyeti kullanarak para toplayacaksın! Ondan sonra Tv366’ya çıkıp İzzet Sarı’ya laf edeceksin!

Öyle yağma yok, senin vekilin iyi polis, sen kötü polisi oynayacaksın! Bu halkın gözünün içine baka baka yalan söyleyip, aldatacaksın sonrada çıkıp tüm bunları araştırıyor, sorguluyor ve de halkımıza anlatıyor diye İzzet Sarı’yı hedef alacaksın.

Şimdi beni iyi dinle Mamacı Hikmet efendi;

Sen var ya sen! Anayasa Mahkemesi tarafından PKK’ya yardım ve yataklıktan kapatılan EMEP’in Afyon İl Başkanlığı yaptığın yıllarda, İzzet Sarı bu memlekette araştırıp, sorguluyor ve halkımızı doğru habere ulaşması için ter döküyordu…

Sen 25 yıl önce Afyon’un gecekondu sokaklarında CHP’nin aleyhine propaganda yaparken ,

Bu garip İzzet Sarı, elinde fotoğraf makinası ile PKK’nin şehit ettiği aslan parçalarının  acılı  annelerinin haberlerini yapıyordu.

Şimdi çıkmışsın Tv366’da hikaye anlatıyorsun! Sen bu milletin aklı ile alay mı ediyorsun Hikmet efendi?

GÜNÜN SÖZÜ

“Sadakatimiz sadece ve sadece vatana ve bayrağadır. Gerisi teferruattır…”