Eskişehir’de yaşayan Mehmet Emir Özbakan, henüz 1 buçuk yaşındayken ailesiyle gittiği bir cenazede sivrisinek ısırığıyla hayatının en ağır sınavıyla karşı karşıya kaldı. Batı Nil virüsü taşıyan sivrisineğin ısırması sonucu beynine yayılan enfeksiyon, küçük çocuğun yürüme, konuşma gibi temel motor becerilerini tamamen kaybetmesine neden oldu. Bugün 8 yaşında olan Emir, yıllardır yoğun fizik tedavi süreciyle yaşam mücadelesi veriyor.

Aile İçin Kabus Dolu Günler

Sinek Batı Nil Virüsü (1)

Minik Emir, Afyonkarahisar’ın Emirdağ ilçesinde bir akraba cenazesi sırasında, gece uykusunda sivrisinek tarafından ısırıldı. O günden sonra hayatı tamamen değişti. Annesi, yaşadıkları süreci şu sözlerle anlatıyor:
“Oğlum o gün sapasağlamdı. Yürüyüp konuşabiliyordu. Sabah uyandığında artık hiçbir şey eskisi gibi değildi. Şimdi 8 yaşında ve 6 buçuk yıldır her gün fizik tedaviye gidiyoruz.”

Emir’in annesi, oğlunun tedavi sürecinde küçük ilerlemeler sağladığını da belirtiyor: “Eskiden burnundan hortumla besleniyordu, şimdi artık o hortuma ihtiyacı kalmadı. Bizi anlayabiliyor, tepkiler veriyor ama ne yazık ki hâlâ yürüyemiyor ve konuşamıyor.”

Nadir Görülen Ancak Ciddi Sonuçlar Doğuran Bir Virüs

Emir’in tedavisini yürüten Fizyoterapist Cemil Karadağ, hastalığın çok nadir görüldüğünü ancak etkilerinin oldukça yıkıcı olabileceğini vurguluyor. Karadağ, “20 yıldır bu alanda çalışıyorum. Batı Nil virüsü nedeniyle felç geçiren ikinci çocuk vakasını görüyorum. Virüs, beyinde iltihaplanmaya yol açarak hareket merkezini etkiliyor” dedi.

Fizyoterapist, ayrıca bu tür durumlarda erken müdahalenin ve düzenli fizik tedavinin büyük önem taşıdığına dikkat çekiyor. Mehmet Emir’in durumunun zamanla daha da kötüleşmesini önlemek adına fiziksel aktivitelerle kas hareketliliği korunmaya çalışılıyor.

Batı Nil Virüsü Nedir ve Nasıl Bulaşır?

Batı Nil virüsü, genellikle kuşlardan sivrisineklere, oradan da insanlara taşınan bir hastalıktır. Prof. Dr. Eda Kepenekli’ye göre, bu virüsle enfekte olan bireylerin yaklaşık %80’i herhangi bir belirti göstermese de, bazı vakalarda ölümcül sonuçlar doğurabilir. Özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde, virüs beyin dokusuna ulaşarak ensefalit gibi ciddi komplikasyonlara yol açabiliyor.

Kepenekli, virüs için henüz etkili bir aşı ya da özel bir tedavi yöntemi olmadığını belirtiyor. “Virüsün beyinde tuttuğu alana göre bireylerde kalıcı hasarlar bırakabiliyor. Görme, duyma, hafıza ya da motor becerilerde ciddi kayıplar yaşanabilir.”

Uzmanlardan Uyarı: Vaka Sayısı Sanılandan Fazla Olabilir

Her ne kadar Batı Nil virüsü Türkiye’de nadir görülen bir enfeksiyon olarak bilinse de uzmanlar, vaka sayısının sanılandan daha fazla olabileceğini söylüyor. Prof. Dr. Kepenekli, beyin omurilik sıvısından yapılan PCR testlerinin yaygınlaşmasıyla bu tür enfeksiyonların daha kolay teşhis edilebildiğini ifade ediyor.

Ancak testlerin her sağlık merkezinde yapılmaması, bazı vakaların gözden kaçmasına neden olabiliyor. Bu sebeple uzmanlar, özellikle ani gelişen nörolojik sorunlarda Batı Nil virüsünden şüphelenilmesi gerektiğini vurguluyor.

küçük Mehmet Emir’in hikâyesi, sivrisinek kaynaklı hastalıkların ne kadar ciddi sonuçlar doğurabileceğini çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. Koruyucu önlemler almak, riskli bölgelerde dikkatli olmak ve belirtileri ciddiye almak, bu tür trajedilerin önlenmesinde büyük önem taşıyor.

Kaynak: Yeni Şafak