TÜİK tarafından açıklanan mayıs ayı enflasyon verileri doğrultusunda, 5 aylık dönemde enflasyon artışı %15,09 olarak kaydedildi. Bu oran, SSK, Bağ-Kur, Oda ve Banka Sandığı emeklilerinin maaşlarında şimdiden yansıtılması gereken minimum artış oranını oluşturuyor. Yani mevcut durumda her emekli, temmuz ayında en az %15,09 zam alacak. Haziran ayı verisinin de eklenmesiyle bu oranın %16 ila %17 aralığına çıkması bekleniyor.
Ancak bu güncellemelerin büyük kısmı, yalnızca TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) verilerine dayandığı için, birçok uzman bu sistemin emekli refahını artırmaya yetmediğini vurguluyor.
En Düşük Emekli Maaşı Ne Kadar Olacak?
Şu an 14.469 TL olarak uygulanan en düşük emekli aylığının, %15,09 oranındaki artışla birlikte yaklaşık 16.652 TL’ye yükselmesi öngörülüyor. Öte yandan, hali hazırda 16.300 TL maaş alan bir emeklinin, refah payı dahil edilmese dahi temmuz zammı sonrasında yaklaşık 18.760 TL civarında ödeme alması bekleniyor.
Aynı hesaplamayla, şu an 20.900 TL maaş alan bir emeklinin zammı, mevcut verilerle 24.054 TL seviyelerine ulaşacak. Ancak bu rakamlar, yalnızca enflasyon oranları doğrultusunda yapılan teknik hesaplamalardır. Ek bir refah payı ya da seyyanen artış yapılmadığı takdirde, alım gücünde hissedilir bir artış beklenmiyor.
Refah Payı ve Seyyanen Zam Beklentisi Gerçekleşecek mi?
SGK Başuzmanı İsa Karakaş’a göre, Ankara kulislerinde seyyanen zam ya da refah payı ile ilgili iyimser bir hava yok. Karakaş, Türkiye Gazetesi’ndeki köşe yazısında, hükümetin bu yıl da emeklilere yalnızca yasal zorunluluk çerçevesinde artış yapmayı planladığını, ek bir iyileştirme sinyali verilmediğini vurguladı.
Özellikle kamu işçileriyle yapılan toplu sözleşme görüşmelerinde, hükümetin oldukça sınırlı artış teklifleri sunduğu görülüyor. Bu durum, memur ve emekli maaşlarında da aynı tutumun izleneceği şeklinde yorumlanıyor. Ankara’da hâkim görüş, bütçe disiplini gerekçesiyle bu yıl ekstra bir mali yük oluşturacak adımlardan kaçınılacağı yönünde.
Enflasyonun Gerçek Etkisi Emeklinin Cebine Yansımıyor
TÜİK’in enflasyon verileri teknik olarak zam oranlarını belirlese de, sokaktaki emekli için tablo çok daha farklı. Gıda, konut ve ulaştırma gibi temel kalemlerde yaşanan yüksek fiyat artışları, açıklanan enflasyon oranlarının çok üzerinde hissediliyor. Örneğin konutta %67’yi bulan yıllık artış oranı, emekli maaşlarının alım gücünü ciddi şekilde zedeliyor.
İsa Karakaş, bu aşamada maaşların aylık enflasyon oranlarına göre düzenli olarak artırılmasını sağlayacak "eşel mobil sisteminin" hayata geçirilmesini tavsiye ediyor. Böylece emekli ve memurlar, altı ay beklemek zorunda kalmadan maaşlarındaki kaybı telafi edebilecek.
Zam Oranları Ne Zaman Netleşecek?
Gözler şimdi 3 Temmuz 2025 tarihinde açıklanacak haziran ayı TÜFE verisine çevrilmiş durumda. Bu veriyle birlikte 6 aylık toplam enflasyon farkı kesinleşecek ve maaşlara yapılacak zam oranı netlik kazanacak.
TCMB’nin (Merkez Bankası) piyasa katılımcıları anketine göre, haziran ayı enflasyon beklentisi %1,61 seviyelerinde. Eğer bu oran doğrulanırsa, toplam 6 aylık enflasyon farkı yaklaşık %16,5 ila %17 bandında olacak.
Uzman Görüşü: “Oranlar Yeterli Değil, Kalıcı İyileştirme Şart”
SGK uzmanları ve birçok ekonomi yazarı, yalnızca TÜFE’ye endeksli zamların emeklinin yaşam kalitesini artırmakta yetersiz kaldığı konusunda hemfikir. Karakaş’ın önerisi ise oldukça net:
“Her ne kadar yasal zorunluluk gereği zam yapılsa da bu artışlar emeklinin yükünü hafifletmiyor. Kalıcı bir refah için bir defaya mahsus seyyanen zam yapılmalı ve maaşlar, milli gelir artışına endekslenerek düzenli olarak iyileştirilmelidir.”
Ancak şu anki hükümet politikaları içinde bu yönde bir adım atılacağına dair herhangi bir işaret bulunmuyor.
