Altın ve gümüşteki hızlı yükseliş, yıl boyunca yatırımcının gündeminden hiç düşmedi. Özellikle gümüş, getiri tarafında birçok enstrümanı geride bırakınca “treni kaçırdım mı?” duygusu da ister istemez güçlendi. Tam da bu noktada uzmanların yaptığı uyarılar önem kazanıyor, çünkü yükselişin en hızlı yaşandığı dönemlerde alınan kararlar çoğu zaman daha pahalıya patlayabiliyor.

Altın ve Para Piyasaları Uzmanı İslam Memiş’in son değerlendirmesi de bu çerçevede okunuyor. Memiş, orta vadeli beklentilerin pozitif kalabileceğini söylerken, kısa vadede özellikle gümüş tarafında daha dikkatli bir tempo öneriyor. Mesaj net, “kazandırdı” diye aynı yerden koşarak almak, her zaman iyi bir fikir olmayabilir.

Altında dalga var, gram fiyatı onsla birlikte hareket ediyor

2025 boyunca küresel belirsizlikler, jeopolitik başlıklar ve merkez bankalarının hamleleri “güvenli liman” talebini canlı tuttu. Bu tablo, ons altındaki hareketi artırırken iç piyasada gram altının yönünü de belirgin şekilde etkiledi. Yükseliş sonrası görülen sakinleşme ise birçok yatırımcının “bu bir mola mı, yoksa dönüş mü?” sorusunu sormasına neden oldu. Uzmanlar, tam da bu nedenle kısa vadede tek fiyata bakmak yerine, dalga boyunu ve risk iştahını iyi ayarlamak gerektiğini hatırlatıyor.

2026 beklentisi güçlü ama kısa vadede sabır vurgusu

Memiş, 2026 için gram altında yukarı yönlü hedeflerin konuşulduğunu dile getirirken, bu tür hedeflerin “yarın sabah olacak” bir tablo anlamına gelmediğinin altını çiziyor. Faiz indirim döngüsü beklentisi, değerli metaller için destekleyici bir tema olarak görülse de piyasada her destek başlığının kendi içinde düzeltme alanı yaratabildiği biliniyor. Yani büyük resim olumlu olsa bile, giriş zamanı hâlâ kritik.

Gümüşte yüzde 150 getirinin ardından “uygun bir ay değil” uyarısı

Bu yıl gümüşte görülen yaklaşık yüzde 150’lik performans, doğal olarak yeni alım isteğini artırdı. Ancak Memiş’e göre hızlı yükselişin ardından teknik bir soluklanma ihtimali güçleniyor. Altın gümüş dengesini gösteren rasyonun gerilemesi de gümüş lehine bir rüzgârı işaret etse bile, kısa vadede geri çekilmelerin sürpriz sayılmaması gerektiği vurgulanıyor.

Memiş’in yaklaşımı, “alım yapmayın” demekten çok, “acele etmeyin” noktasında toplanıyor. Özellikle yeni alım düşünenler için daha sağlıklı fırsatların sonraki aylarda oluşabileceği görüşü öne çıkıyor. Bu süreçte yatırımcının kendi vadesini netleştirmesi, bütçeyi parça parça yönetmesi ve tek bir fiyat seviyesine kilitlenmemesi, riski daha yönetilebilir kılabilir.

Kaynak: Haber Merkezi