Türkiye ekonomisinde yaşanan finansal sıkışıklık, bu kez karşılıksız çek verileriyle daha görünür hale geldi. Son dönemde artan faiz oranları, krediye erişimde yaşanan zorluklar ve piyasalardaki durgunluk, ticari hayatın en temel ödeme araçlarından biri olan çekleri ciddi bir risk unsuruna dönüştürdü. Açıklanan güncel veriler, ödeme zincirinde yaşanan kırılmanın boyutlarını gözler önüne seriyor.
Finansmana Erişim Zorlaştı, Güven Zedelendi
Ekonomik dengelerdeki bozulma, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeleri (KOBİ) derinden etkiliyor. Artan üretim maliyetleri, azalan talep ve nakit akışındaki daralma, firmaların yükümlülüklerini yerine getirmesini zorlaştırıyor. Bu durum, çeklerin zamanında ödenememesi riskini artırırken, ticarette güven sorununu da beraberinde getiriyor.

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi tarafından paylaşılan son istatistikler, işletmelerin borç çevirme kapasitesinde ciddi bir zayıflama yaşandığını ortaya koyuyor. Uzmanlara göre bu tablo, geçici bir dalgalanmanın ötesinde, yapısal bir finansman sorununa işaret ediyor.
Karşılıksız Çek Tutarı 225 Milyar TL’ye Yaklaştı
2025 yılının Ocak-Kasım dönemini kapsayan verilere göre, bankalara ibraz edilmesine rağmen karşılığı bulunmayan çeklerin toplam tutarı yaklaşık 225 milyar TL seviyesine ulaştı. Bu rakam, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 49’luk bir artış anlamına geliyor.
Daha uzun vadeli karşılaştırmalar ise tablonun ciddiyetini artırıyor. 2023’ün aynı dönemiyle kıyaslandığında, karşılıksız çek tutarındaki artış oranı yüzde 355 gibi dikkat çekici bir seviyeye yükseldi. Ekonomistler, bu artışın sadece bireysel ticari risklerden değil, sistem genelindeki finansman daralmasından kaynaklandığını belirtiyor.

Keşideci Sayısındaki Artış Riskin Yaygınlaştığını Gösteriyor
Karşılıksız çek yazan kişi ve firma sayısındaki yükseliş de endişe verici boyutlara ulaştı. Son verilere göre, çekleri karşılıksız çıkan keşideci sayısı yüzde 13 artarak 31 bin 600’e çıktı. Bu kişi ve firmalara ait toplam 272 bin çek için karşılıksız işlemi yapıldı.
Kasım ayı özelinde değerlendirildiğinde, karşılıksız çeklerin toplam çekler içindeki payı tutar bazında yüzde 3 seviyesine ulaştı. Bu oran, ticari ilişkilerde güvenin zayıfladığını gösteren önemli göstergeler arasında yer alıyor.
Büyük Şehirlerde Risk Daha Yoğun Hissediliyor
Karşılıksız çeklerin coğrafi dağılımı, ekonomik baskının ticaretin yoğun olduğu şehirlerde daha sert hissedildiğini ortaya koyuyor. 2025’in ilk 11 ayında en yüksek karşılıksız çek tutarı İstanbul’da kaydedildi. İstanbul’u sırasıyla Ankara, İzmir, Bursa ve Antalya izledi.
Uzmanlara göre büyük şehirlerde yaşanan ödeme sorunları, tedarik zinciri aracılığıyla Anadolu’daki işletmeleri de etkiliyor ve ekonomik yavaşlamayı ülke geneline yayıyor.
Çek Sayısı Azalırken Tutarlar Büyüyor
Piyasalardaki daralma, bankalara ibraz edilen çek sayısında düşüşe yol açtı. Toplam çek adedi yüzde 11 azalırken, yüksek enflasyonun etkisiyle çeklerin parasal büyüklüğü yüzde 28 arttı. Bankalar üzerinden geçen toplam çek tutarı 8,6 trilyon TL seviyesine ulaştı.
Ekonomistler, finansmana erişimde kalıcı bir rahatlama sağlanmadığı sürece karşılıksız çek riskinin artmaya devam edebileceği uyarısında bulunuyor. Bu durum, önümüzdeki dönemde ticari dengeler açısından kritik bir risk unsuru olarak öne çıkıyor.





