Son günlerde kamuoyunda, yurt dışından yapılan online alışverişlerde gümrüksüz muafiyetin tamamen kaldırılacağına dair iddialar gündem oldu. Sosyal medyada ve bazı haber kaynaklarında yer alan bilgilere göre, Türkiye’de uygulanan 30 euroluk gümrük muafiyet sınırının sıfırlanacağı öne sürüldü. Ancak, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı yetkilileri bu iddiaları kesin bir dille yalanladı.
Bakanlıktan “Muafiyet Kaldırılmayacak” Açıklaması
Konuya ilişkin açıklama yapan Ticaret Bakanlığı yetkilileri, online alışverişlerde geçerli olan mevcut muafiyet limitine dair herhangi bir değişiklik planlarının bulunmadığını duyurdu. CNBC-e’ye konuşan yetkililer, “Sektörün uzun süredir bu yönde talepleri var. Ancak Ticaret Bakanlığı’nın limitleri sıfırlamaya ya da daha da düşürmeye yönelik bir çalışması bulunmamaktadır. Bu yönde atılmış somut bir adım da söz konusu değildir” ifadelerini kullandı.
Bu açıklama, özellikle internet üzerinden yurt dışından alışveriş yapan tüketiciler için önemli bir belirsizliği ortadan kaldırmış oldu.
Mevcut Gümrük Muafiyeti Nasıl Uygulanıyor?
Türkiye’de gümrüksüz muafiyet uygulaması son dönemde birkaç kez değişikliğe uğradı. 6 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe giren düzenleme ile 150 euro olan muafiyet sınırı 30 euroya düşürüldü. Ardından Aralık 2024’te yapılan yeni düzenleme ile bu sınır, kargo ücretleri de dahil edilerek 27 euroya indirildi. Ayrıca her sipariş için 3 euroluk ek kargo ücreti getirildi.
Bu uygulama, yurt dışından yapılan düşük tutarlı alışverişlerde tüketicilerin ödeyeceği vergileri daha şeffaf hale getirmeyi amaçlıyor.
Tüketiciler İçin Ne Anlama Geliyor?
Ortaya atılan “muafiyetin tamamen kaldırılacağı” iddiaları, özellikle online alışveriş yapan vatandaşlarda endişe yaratmıştı. Ancak bakanlıkların resmi açıklamasıyla birlikte mevcut düzenlemenin korunacağı kesinleşmiş oldu. Bu da, tüketicilerin yurt dışından yapacakları küçük ölçekli alışverişlerde mevcut 27 euroluk sınır dahilinde alışverişlerini sürdürebileceği anlamına geliyor.
Öte yandan, sektör temsilcilerinin bu konuda taleplerini sürdürdüğü biliniyor. Ancak yetkililer, bu tür taleplerin resmi bir karar anlamına gelmediğini vurgulayarak tüketicilerin yanlış bilgilere itibar etmemesi gerektiğini hatırlattı.