Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Pınar Köksal, diyabetin hem Türkiye’de hem de dünya genelinde hızla artan bir sağlık sorunu haline geldiğini belirterek toplumun bu konuda bilinçlenmesinin artık zorunlu olduğunu söyledi. Diyabetin yalnızca kan şekeri yüksekliğinden ibaret olmadığını vurgulayan Köksal, hastalığın çok sayıda organı etkileyebilen sistemik bir rahatsızlık olduğuna dikkat çekti.
Diyabet Neden Tehlikeli Bir Hastalık?
Doç. Dr. Köksal, diyabetin vücuttaki en temel enerji kaynağı olan glukozun hücrelere doğru şekilde taşınmasını engelleyen kronik bir metabolik hastalık olduğunu ifade etti. Normal şartlarda glukozun hücre içine girebilmesi için pankreastan salgılanan insülin hormonuna ihtiyaç duyulduğunu hatırlatan Köksal, diyabetli bireylerde bu mekanizmanın bozulduğunu söyledi.
Köksal, “Diyabet hastalarında ya insülin yeterince üretilemez ya da üretilen insülin vücut tarafından etkili bir şekilde kullanılamaz. Bu durum kan şekerinin yükselmesine ve zamanla kalp, böbrek, göz ve sinir sistemi gibi birçok organda ciddi hasara yol açar” diye konuştu.
Türkiye, Avrupa’da Diyabetin En Sık Görüldüğü Ülkeler Arasında
Dünya Sağlık Örgütü’nün 2024 verilerine göre dünya genelinde 540 milyon yetişkin diyabetle yaşam mücadelesi veriyor. Bu sayının 2045 yılında 780 milyona çıkmasının beklendiğini aktaran Köksal, Türkiye’nin diyabet sıklığı açısından Avrupa’nın en üst sıralarında yer aldığını ifade etti.
“Ülkemizde her 8 yetişkinden 1’inin diyabet hastası olduğu biliniyor” diyen Köksal, obezite, yanlış beslenme, stres ve hareketsiz yaşamın özellikle Tip 2 diyabetin artışında belirleyici olduğunu vurguladı. Bu nedenle toplumsal farkındalığın artırılmasının büyük önem taşıdığını kaydetti.
Tedavi Edilmezse Ciddi Komplikasyonlara Yol Açıyor
Diyabet kontrol altına alınmadığında birçok ciddi sağlık sorununu beraberinde getiriyor. Doç. Dr. Köksal, özellikle kalp damar hastalıkları, böbrek yetmezliği, gözde retinopatiye bağlı görme kaybı, sinir hasarı ve diyabetik ayak gibi komplikasyonların hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürdüğünü belirtti.
Bu komplikasyonların uzun süre belirti vermeyebileceğini söyleyen Köksal, düzenli doktor muayenesi ve laboratuvar kontrollerinin hayati öneme sahip olduğunu ifade etti.
Yaşam Tarzı Değişiklikleri Diyabetle Mücadelede Anahtar Rol Oynuyor
Diyabetin büyük ölçüde önlenebilir bir hastalık olduğunu hatırlatan Köksal, sağlıklı yaşam alışkanlıklarının hem riskin azaltılmasında hem de hastalığın yönetiminde önemli fark yarattığını vurguladı.
“Doğru beslenme, düzenli fiziksel aktivite, kilo kontrolü ve rutin sağlık taramaları diyabetle mücadelenin en temel unsurlarıdır. Özellikle ailede diyabet öyküsü olan, fazla kiloya sahip, hipertansiyonu bulunan veya gebelik şekeri geçmişi olan kişilerin mutlaka düzenli kan şekeri ölçümü yaptırması gerekir” dedi.
Medicana Bursa’dan Farkındalık Etkinlikleri
Doç. Dr. Köksal, Medicana Bursa Hastanesi’nin Kasım ayı boyunca diyabet konusunda bilgilendirici etkinlikler düzenleyeceğini belirterek tüm vatandaşlara çağrıda bulundu:
“Diyabetle mücadele bireysel bir çaba değil, toplumsal bir sorumluluktur. Erken tanı ve bilinçli yaşam tarzı değişiklikleri sayesinde diyabetin etkilerini azaltmamız mümkün. Halkımızı kan şekeri kontrollerini yaptırmaya ve sağlıklı yaşam adımları atmaya davet ediyoruz.”
