İngiltere’de bağırsak kanseri vakalarındaki artışın temel sebebi lif tüketimindeki ciddi yetersizlik olarak gösteriliyor. Yeni Çağ Gazetesi'nin haberine göre yeni bilimsel bulgular, lif eksikliğinin bu hastalığın riskini nasıl artırdığını ayrıntılı şekilde ortaya koydu.
Son dönemde İngiltere’de bağırsak kanseri vakalarında endişe verici bir yükseliş yaşanıyor. Uzmanlar, bu artışta modern beslenme alışkanlıklarının etkili olduğunu belirterek, özellikle lif alımının yetersiz kalmasının önemli bir risk faktörü olduğunu ifade etti.
Bilimsel araştırmalar, lif açısından zengin beslenmenin bağırsak kanserinin önlenmesinde kritik bir rol oynadığını ortaya koyuyor. Ulusal Sağlık Sistemi (NHS) ise sağlıklı sindirim için yetişkinlerin günlük en az 30 gram lif tüketmesi gerektiğini vurguluyor.
Ancak İngiltere genelindeki veriler, yetişkinlerin yüzde 96’sının bu hedefin çok altında lif aldığını gösteriyor. Ortalama birey, günlük lif ihtiyacının yalnızca yarısını karşılayabiliyor ki bu durum kanser riskini artıran önemli bir etken olarak öne çıkıyor.
Bilimsel Araştırmalar Ne Diyor?
Oxford Üniversitesi’nin yaptığı bir çalışma, haftada en az üç porsiyon lifli gıda tüketenlerin bağırsak kanseri riskinde belirgin düşüş olduğunu gösterdi. Araştırmanın baş yazarı Dr. Peter Wilson, lifin bağırsak sağlığını koruyan önemli bir unsur olduğunu, dışkı hacmini artırarak zararlı maddelerin bağırsakta kalma süresini kısalttığını ve mikrobiyom dengesini desteklediğini belirtti.
Harvard T.H. Chan Halk Sağlığı Okulu’ndan Dr. Satoko Ugai’nin liderliğindeki araştırma ise lif ve probiyotiklerin bağırsak mikrobiyotasını güçlendirerek kolorektal kanser gelişimini önleyebileceğini ortaya koydu. 132.000’den fazla katılımcının incelendiği bu çalışma, düzenli yoğurt ve lifli gıda tüketiminin kanser riskini azalttığını destekledi.
Lif Eksikliği Neden Riskli?
King’s College London’dan beslenme uzmanı Dr. Michael Allen, lifin bağırsaklarda toksinleri temizleyen ve iltihaplanmayı önleyen “doğal süpürge” görevi gördüğünü ifade etti. Allen, özellikle işlenmiş ve kırmızı et ağırlıklı beslenmenin lif yetersizliğiyle birleştiğinde bağırsak kanseri riskini önemli ölçüde artırdığını belirtti.
Avrupa Prospektif Kanser ve Besin Araştırması (EPIC), meyve, sebze ve tam tahıl tüketiminin yüksek olduğu bireylerde bağırsak kanseri riskinin yüzde 10-15 azaldığını gösterdi. Araştırma, lifin bağırsaktaki geçiş süresini kısaltarak kanserojen maddelerin temasını azaltıp koruyucu etki sağladığını ortaya koydu.
İngiltere’de Beslenme Alışkanlıkları ve Riskler
İngiltere’de fast food ve işlenmiş gıda tüketiminin yaygın olması, lif tüketiminin düşük kalmasının temel nedenleri arasında yer alıyor. Amerikan Kanser Araştırmaları Enstitüsü’nden Dr. Walter Willett, yüksek tuz, şeker ve yağ içeren diyetlerin bağırsak sağlığını olumsuz etkilediğini ve düşük lif tüketiminin kanser vakalarındaki artışı tetiklediğini belirtti. Willett, Akdeniz tipi beslenmenin bağırsak kanserine karşı koruyucu etkisini özellikle vurguladı.
Ne Yapmalı?
Uzmanlar, bağırsak kanseri riskini azaltmak için lif açısından zengin besinlere ağırlık verilmesini öneriyor. Ispanak, brokoli, lahana gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler, tam tahıllar, kuru baklagiller ve kabuklu meyveler lif açısından zengin seçenekler arasında.
Beslenme uzmanı Dr. Sophie Williams, günde 25-30 gram lif ve 1000 mg kalsiyumun bağırsak sağlığı için önemini vurguladı. Ayrıca, yoğurt ve kefir gibi probiyotik gıdaların bağışıklık sistemini güçlendirdiğini belirtti.
İşlenmiş et ve tuzlu gıdaların tüketimini azaltmak, düzenli egzersiz yapmak da bağırsak sağlığını destekleyen önemli adımlar arasında yer alıyor. Dr. Wilson, haftada 5 bin adım yürüyüşün bile bağırsak mikrobiyotasını olumlu etkilediğini ve sağlıklı yaşam tarzının kanser riskini düşürmede etkili olduğunu söyledi.
Lif Tüketimini Artırmak Hayat Kurtarabilir
Bağırsak kanseri erken teşhis ve sağlıklı beslenmeyle önlenebilir bir hastalık. İngiltere’deki düşük lif tüketimi ise hastalık oranlarının artışında önemli bir rol oynuyor. Uzmanlar, meyve, sebze, tam tahıl ve probiyotik gıdalara dayalı dengeli beslenmenin bağırsak kanserine karşı güçlü bir savunma oluşturduğunu vurguluyor. Bugün atılacak küçük adımlar, gelecekte büyük fark yaratabilir.
