Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), 2025 yılı hububat alım fiyatlarını duyurdu. Açıklanan yeni rakamlarla birlikte üreticilere sağlanacak destekler de netleşti. Türkiye genelinde buğday ve arpa üretimi yapan çiftçiler, hem fiyat artışı hem de yeni destekleme modeliyle daha güçlü bir mali yapı ile sezona başlamış olacak.
Makarnalık ve Ekmeklik Buğday 13.500 TL, Arpa 11.000 TL
TMO’nun yaptığı duyuruya göre 2025 yılında ikinci grup ürünler için uygulanacak ton başına alım fiyatları şu şekilde belirlendi: makarnalık buğday ve ekmeklik buğday 13.500 TL, arpa ise 11.000 TL. Bu rakamlar, geçtiğimiz yıllara göre önemli bir artışı temsil ederken, üreticilerin maliyet baskısını hafifletmeyi hedefliyor.
Hasat dönemi ülke genelinde lokal olarak mayıs ayı itibarıyla başlarken, 3 Haziran itibarıyla hasat oranı yaklaşık yüzde 2 seviyesine ulaştı. TMO, üreticilerin hasat edilen ürünlerini güvenle teslim edebilmeleri için 12 Mayıs’tan itibaren taahhütname karşılığında buğday ve arpa kabulüne başladı. Ürün kabulü, Türkiye genelinde 600’ün üzerinde noktada gerçekleştirilecek.
Yeni Destekleme Modeli ile Çiftçiye Ek Kazanç
Bu yıl ilk kez uygulanacak olan “Yeni Destekleme Modeli” kapsamında, geçmiş yıllardaki mazot ve gübre desteklerinin yerini "Temel Destek" ve "Planlı Üretim Desteği" alıyor. Ayrıca, sertifikalı tohum kullanan üreticiler için sağlanan ek destek de aynı şekilde sürecek.
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından belirlenen bu model doğrultusunda, üreticilere ortalama verim esas alınarak ton başına 2.520 TL tutarında destek ödemesi yapılacak. Böylece çiftçilerin eline geçecek toplam gelir, buğday için ton başına 16.020 TL’ye, arpa içinse 13.520 TL’ye kadar ulaşacak.
Ödemeler 30 Gün İçinde Hesaplarda Olacak
TMO, teslim edilen ürünlerin bedellerini, teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde üreticilerin banka hesaplarına yatıracak. Bu hızlı ödeme süreci, üreticilerin nakit akışını düzenlemeleri açısından büyük önem taşıyor.
Üreticiye Güvence, Tüketiciye İstikrar
Yeni fiyat politikası ve destekleme sistemi, sadece üreticinin kazancını artırmakla kalmayacak; aynı zamanda gıda arz güvenliğinin sağlanmasına, fiyat istikrarının korunmasına ve tarımda sürdürülebilirliğe katkı sunacak. TMO’nun bu adımı, hem üreticiler hem de tüketiciler açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor.