Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizini 250 baz puan indirerek yüzde 40,5 seviyesine düşürdü. Karar, piyasa beklentileriyle büyük ölçüde uyumlu gerçekleşirken, ekonomistlerin ortalama öngörüsü 200 baz puanlık bir indirim yönündeydi.
Politika Faizinde Yeni Dönem
Merkez Bankası, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı olan politika faizini yüzde 43’ten yüzde 40,5’e indirdi. Ayrıca, gecelik vadede borç verme faiz oranı yüzde 46’dan yüzde 43,5’e, borçlanma faiz oranı ise yüzde 41,5’ten yüzde 39’a çekildi. Böylece kredi ve mevduat piyasalarında faiz oranlarında daha geniş bir gevşeme alanı oluştu.
Temmuz ayında yapılan toplantıda da benzer bir adım atılmış ve faiz oranı 300 baz puan indirilerek yüzde 43’e düşürülmüştü. Eylül kararının ardından gözler, 23 Ekim’de yapılacak bir sonraki PPK toplantısına çevrildi.
“Talep Koşulları Dezenflasyonist Düzeyde”
Toplantı sonrası yayımlanan açıklamada, ağustos ayında enflasyonun ana eğiliminde yavaşlama gözlendiği belirtildi. İkinci çeyrekte büyümenin beklentilerin üzerinde gerçekleşmesine rağmen, yurt içi talebin zayıf seyrini koruduğu vurgulandı.
Merkez Bankası, yakın döneme ilişkin verilerin talep koşullarının dezenflasyonist seviyede olduğunu gösterdiğini ifade etti. Ancak gıda fiyatlarındaki artış, hizmet kalemlerindeki katılık ve küresel gelişmelerin enflasyon üzerinde baskı oluşturmaya devam ettiği kaydedildi.
Enflasyon Hedefi ve OVP Vurgusu
TCMB, fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceğini açıkladı. Orta Vadeli Program’da (OVP) öngörülen makroekonomik çerçevenin bu sürece katkı sağlayacağına dikkat çekildi.
Enflasyon görünümünün ara hedeflerden sapması halinde, para politikasında yeniden sıkılaştırmaya gidilebileceği vurgulandı. Ayrıca, kredi ve mevduat piyasalarında beklenmedik gelişmeler yaşanması halinde parasal aktarım mekanizmasının makroihtiyati tedbirlerle destekleneceği belirtildi.
Orta Vadede Hedef: %5 Enflasyon
Kurul, tüm kararlarını enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak şekilde alacağını belirtti. Açıklamada, politikaların şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir anlayışla sürdürüleceği vurgulandı.
Yeni faiz kararıyla birlikte, hem finans piyasalarının hem de reel sektörün önümüzdeki döneme dair pozisyonlarını buna göre şekillendirmesi bekleniyor.
