Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Şevket Özkaya, son yıllarda yaygın şekilde kullanılan antioksidan ve vitamin takviyelerine ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Sağlıklı yaşam ve genç kalma amacıyla tercih edilen bu takviyelerin, sanılanın aksine ömür uzatmadığını, hatta bazı durumlarda yaşam süresini kısalttığının bilimsel olarak kanıtlandığını söyledi.
“Antioksidanların yaşlanmayı gecelttiği inancı bilimsel olarak çürütüldü”
Antioksidanların A vitamini, E vitamini, koenzim Q10, beta-karoten ve asetil-sistein gibi maddeler içerdiğini hatırlatan Özkaya, yıllardır bu maddelerin serbest radikalleri yok ederek yaşlanmayı geciktirdiğine inanıldığını, ancak yapılan bilimsel çalışmaların bu bilgiyi desteklemediğini ifade etti.
20 yıllık araştırmalar gerçeği ortaya koydu
Özkaya, son 20 yılda yapılan geniş kapsamlı araştırmaların antioksidan takviyelerinin yaşlanmayı yavaşlatmadığını ve ölüm oranını düşürmediğini açıkça gösterdiğini söyledi. The Journal of the American Medical Association (JAMA) dergisinde yayımlanan meta-analize dikkat çeken Özkaya şu bilgileri paylaştı:
"Araştırmada beta-karoten, A, C ve E vitaminleri ile selenyum gibi en sık kullanılan antioksidan takviyeleri incelendi. Antioksidan takviyesi alan kişilerde ölüm riskinin, plasebo alanlara göre yüzde 4 daha yüksek olduğu tespit edildi. Beta karoten, E vitamini ve yüksek doz A vitamini alanlarda ölüm riski daha da artıyor. C vitamini ve selenyum için ise herhangi bir yarar gösterilemedi."

“Bazı takviyeler kanser riskini artırıyor”
Prof. Dr. Özkaya, özellikle E vitamini takviyesinin erkeklerde prostat kanseri riskini artırdığına, A vitamini takviyelerinin ise kemik kırığı riskini yükselttiğine ilişkin bilimsel bulgular bulunduğunu hatırlattı. Antioksidanların bazı durumlarda tehlikeli olabileceğini vurgulayan Özkaya, kanser hastalarının bu takviyeleri doktor önerisi olmadan kullanmaması gerektiğini belirtti.
"Antioksidanlar bu serbest radikalleri etkisiz hale getirince kanser hücrelerinin yararına çalışabiliyor. Bu nedenle kanser hastalarına genellikle antioksidan takviyeleri önerilmez" dedi.
“Yaşlanma çok daha karmaşık bir süreç”
Özkaya, yaşlanmanın yalnızca oksidatif hasara bağlanamayacağını, birçok farklı biyolojik mekanizmanın süreci etkilediğini vurguladı.

“Sağlıklı bireylerin takviye alması için hiçbir neden yok”
Antioksidan eksikliği olan kişilerin hekim kontrolünde takviye alabileceğini belirten Özkaya, sağlıklı bireylerin yüksek doz takviyelerden hiçbir fayda görmediğini söyledi.
"Beta karoten, A vitamini ve E vitamini tek başına veya diğer antioksidanlarla birlikte kullanıldığında ölüm oranını artırıyor. C vitamininin ömrü uzattığına dair hiçbir kanıt yok. Dünya genelinde milyonlarca kişinin kalp-damar hastalıklarını ve kanseri önleme amacıyla bu ürünleri kullandığı düşünülürse, bulgular halk sağlığı açısından büyük önem taşıyor. Antioksidan takviyeleri ne hayat kurtarıyor ne de insanları daha sağlıklı yapıyor" ifadelerini kullandı.
Sağlıklı Hayat Merkezlerinden Ücretsiz Destek
Vatandaşların kontrolsüz takviyelere yönelmek yerine Sağlık Bakanlığı’nın sunduğu ücretsiz hizmetlerden yararlanması gerektiğini belirten Prof. Dr. Özkaya şunları söyledi:
"Sağlık Bakanlığı'nın Sağlıklı Hayat Merkezleri artık hemen hemen her ilçede bulunuyor. Vatandaşlar bu merkezlere giderek diyetisyen, psikolog, fizyoterapist gibi uzmanlardan ücretsiz destek alabiliyor. Bu merkezlerde sağlığı güçlendirecek, hastalıklardan korunmayı sağlayacak tedbirleri almak mümkün."





