Orhan Pamuk'un Masumiyet Müzesi romanında da sevgilisinin eşyalarını biriktiren bir aşığın, sevgilisi öldükten sonra onun eşyalarıyla bir müze oluşturması konu edilmişti!

Masumiyet Müzesi, sadece kitap adı da değil. Orhan Pamuk bunu gerçeğe dönüştürerek, bir evi müze haline çevirmiştir. Masumiyet Müzesi, İstanbul, Beyoğlu'nda yer alıyor.

Ünlü sanatçı Nazan Öncel de bu romandan etkilenerek ''Canım Benim Nasılsın?'' adlı şarkıyı yazmıştır. 

Masumiyet Müzesi

Malatya Çevre Yolu'nda 2. etap Ağustos sonu açılıyor Malatya Çevre Yolu'nda 2. etap Ağustos sonu açılıyor

EVİNDEKİ 3 ODAYI MÜZEYE ÇEVİRDİ!

Karabük’te cami müezzini Cafer Çayır (56), geçmişle gelecek arasında bir köprü oluşmasına katkı sağlamak adına 40 yıl boyunca antika eşya toplayarak evin 3 odasını müzeye dönüştürdü.

A W111385 01

ŞEHİT ONBAŞI'NIN EŞYALARI DA SERGİLENİYOR!

Belediye Camii müezzini Cafer Çayır, hobi olarak 40 yıl boyunca eski eşyaları biriktiriyor. 100-150 yıllık Osmanlı eserlerini de koleksiyonuna ekleyen Çayır, evin 3 odasını müzeye çevirirken odanın bir köşesinde ise 6 yıl önce Suriye´nin El Bab bölgesinde yürütülen Fırat Kalkanı Harekatı’nda şehit olan İstihkam Uzman Onbaşı Umut Ayteki’nin bazı eşyalarını sergiliyor.

A W111385 06

TUTKUM, PARA VE PUL KOLEKSİYONU İLE BAŞLADI!

Babasının bakkal dükkanında para ve pul koleksiyonuyla kendisinde antika tutkusu başladığını belirten Çayır, “Okul yıllarında bu tutku biraz daha arttı. Yaklaşık 40 senedir bu eşyaları topluyorum. Ticaretini, al satını hiç yapmadım. Geçmişimizle geleceğimiz arasında çok güzel bir köprü olabileceğini düşünüyorum. Bende büyük bir tutku oldu. Köylere gittiğimde oradaki 30-40 sene önceki değişik eşyaları peyderpey topladım. Şu anda yaklaşık 3-4 odayı Osmanlımızın güzel hasletlerini, kültürlerini yansıtabilecek onları kurgulayabilecek, geleceğimizle buluşturabilecek bir şekilde eşyaları topladım” dedi.

A W111385 05

GÜZEL TEPKİLER ALIYORUM!

Müze evi görenlerin oldukça şaşırdığına dikkat çeken Çayır, “Çok güzel tepkiler veriyorlar. Özellikle orta yaş büyüklerimiz ellerini dizlerine vura vura buradan ayrılmak istemiyorlar. Hatta zar zor evlerine gitmeleri için ikna ediyoruz” diye konuştu.
Eşyaların artık eve sığmadığını ifade eden Çayır, “Bundan sonra ki amacımız, hedefimiz UNESCO şehrimiz Safranbolu’muzda çok güzel konaklarımız var. Kapalı mekanlarımız var. O mekanlarda bu eşyalarımızı buluşturalım istiyorum. Osmanlımızın kültürünü yansıtabilecek şekilde kurgulamak istiyorum. Güzel hasletlerini gelecek nesillerimize göstermek üzere çalışmalar yapabiliriz” şeklinde konuştu.

A W111385 03

Kaynak: İHA

Editör: Ezgi Nur Sertdemir