Avrupa’da kışın seyri yeniden tartışma konusu olmaya başladı. Meteorologlar, kutup girdabındaki zayıflamanın kıtaya Arktik kökenli soğukları daha kolay taşıyabileceğini belirterek dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor. Evrensel’in haberine göre, 1978-79 döneminde “asrın kışı” olarak hafızalara kazınan tabloya benzer bir senaryonun bu sezon da gündeme gelebileceği konuşuluyor.
İlk işaretler, yılbaşı döneminin görece ılıman geçebileceğini düşündürüyor. Ancak uzmanlar, bu sakin başlangıcın yanıltıcı olabileceğini, yeni yılın hemen ardından kısa sürede sert bir soğuk patlaması yaşanabileceğini hatırlatıyor. Atmosferdeki ani değişimlerin, kutup havasını Avrupa içlerine hızla indirebildiği biliniyor.
Özellikle Orta Avrupa’da gece sıcaklıklarının hızla düşmesi, yoğun don ve uzun süre buz tutan yollar risk başlıkları arasında. Buna sisin eşlik etmesi halinde ulaşımda aksamalar, şehir içi trafikte kaza riski ve günlük yaşamda belirgin yavaşlama yaşanabileceği ifade ediliyor. Soğukların uzaması, enerji talebinde artış ve ısınma maliyetlerinde baskı anlamına da gelebilir.

Kış ortasında yaşanabilecek bu tür dalgalanmalar, yaşlılar ve kronik rahatsızlığı olanlar için ayrı bir hassasiyet oluşturuyor. Yerel yönetimlerin barınma ve acil yardım planlarını güncel tutması, vatandaşların da buzlanma uyarılarını, toplu taşıma duyurularını ve sağlık tavsiyelerini yakından izlemesi öneriliyor.
Kutup girdabı ve La Niña aynı tabloda
Kış görünümünü etkileyen bir başka unsur da La Niña. Bu iklim salınımının, Batı Avrupa’da daha serin ve daha yağışlı bir düzeni destekleyebileceği değerlendiriliyor. Alpler başta olmak üzere yüksek kesimlerde kar yağışının daha yoğun ve aralıklarla daha uzun süreli olma ihtimali bu nedenle yakından izleniyor.
Uzmanlar, kesin bir tek senaryo yerine olasılıkların takip edilmesini öneriyor. Kısa vadeli tahminlerin sık güncellenmesi, buzlanma ve yoğun kar ihtimaline karşı hazırlıkların erkenden yapılması, kışın geri kalanında karşılaşılabilecek sürprizlerin etkisini azaltabilir.





