Bomba imha uzmanı olarak görev yaptığı polislik mesleğinden 1993 yılında emekli olduktan sonra baba ocağına dönen Meşeoğlu, babasından kalan çorak arazileri binlerce fidanla buluşturdu. Yıllar içinde hem köyün çevresi hem de dere kenarındaki alanlar yeşile büründü.

Cevizle Başlayan Serüven Binlerce Fidana Ulaştı

Emekliliğin ardından doğayla iç içe bir yaşam kurmayı seçen Meşeoğlu, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden aldığı 20 ceviz fidanıyla ilk adımı attı. 14’ünü kendi tarlasına, 6’sını ise başka bir araziye diken doğasever, kısa sürede elma, armut ve diğer meyve ağaçlarıyla çeşitliliği artırdı. Bu alanı, vefat eden ağabeyi Hasan Meşeoğlu’nun anısına “Yunus Emre Fidanlığı” adıyla yaşattı. Zamanla çam ve kavak fidanları ekleyerek 30 dekardan fazla alanı yeşillendirdi.

Kastamonu’da 32 Yıllık Dönüşüm Çorak Araziyi Cennete Çevirdi (3)

Kum ve Taşla Kaplı Dere Kenarını Ormana Dönüştürdü

Çalışmaları yalnızca kendi arazileriyle sınırlı kalmayan Meşeoğlu, köyün içinden geçen dere kenarına yaptığı dolgular sayesinde 500’e yakın kavak, çok sayıda çam ve meyve ağacını toprakla buluşturdu. Önceleri taş ve kumdan ibaret olan bu alan, zamanla yemyeşil bir fidanlığa dönüştü. Ancak 2019’da dere kenarına fidan diktiği için hakkında dava açıldı. Mahkeme sürecinde, “Elinde bir fidan varsa, kıyamet de kopsa dik” hadisini dile getirdi ve beraat etti. Bu sözlerin dava tutanağına geçmesinden gurur duyduğunu ifade etti.

Kuraklık ve Hayvan Zararına Karşı Mücadele

Son yıllarda yaşanan kuraklık nedeniyle kavakların bir kısmı kurudu. Ayrıca hayvanların zarar vermesi üzerine yeniden dikim yapmak zorunda kaldı. Yaklaşık 5 bin fidan diktiğini belirten Meşeoğlu, “32 yılımı bu topraklara verdim. Emek olmadan üretim olmaz, üretim olmazsa nefes alamayız” diyerek doğa sevgisini anlattı.

Kastamonu’da 32 Yıllık Dönüşüm Çorak Araziyi Cennete Çevirdi (4)

Tapulu Arazi Deneyimi ve Çam Ağacının Tercih Nedeni

Zaman içinde tapusuz arazilere ağaç dikmenin hukuki sıkıntılar yaratabileceğini öğrenen Meşeoğlu, artık yalnızca kendi tapulu tarlalarında dikim yapıyor. Meşeoğlu, “Tarlana niye meyve dikmiyorsun' diyenlere verdiği cevapla kalpleri fethetti. Meşeoğlu, “Meyveyi 4 kişi yer ama o çamdan çıkan oksijeni, bütün dünya, Kastamonu, bütün İhsangazi alır" şeklinde konuştu.

Kastamonu’da 32 Yıllık Dönüşüm Çorak Araziyi Cennete Çevirdi (3)

“İnsan Gücüyle Bir Mühendislik Harikası”

Şaban Meşeoğlu’nun yıllarını vererek yürüttüğü ağaçlandırma çalışmasının kendisini derinden etkilediğini dile getiren Necmettin Türk, gördüklerini şu sözlerle aktardı:

"Mühendislik çapında ve iş makineleri ile yapılan 40-50 yıllık bir belgesel izledim. O programdan sonra ben de emekli Şaban amcamızın yaptıklarının tanıtılması ya da belgeseli haline getirilmesi için yönlendirmede bulundu. Tamamen çayın kıyı kenarında, kıyı taşlarıyla yaklaşık 30 dönümlük bir yere set oluşturdu. Traktör lastikleri ya da şehir merkezinde bulabildiği lastiklerle, beton dökerek setler yaptı. Suyun akıntısına gelen taşların, toprakların birikimi sonucunda buralara fidan dikerek yaklaşık 26 dönüm alanı 30 yılın üzerinde bir sürede fidanlık alana çevirdi. Buraları fidanlık haline getirdi. Binlerce fidan dikti, bu sayede kıyı erozyonunun da önüne geçilmiş oldu. Canlılar da faydalanır hale geldi. Doğaya bakarsanız canlanır, yaşam döngüsü gelişir. Tamamen kum olan dere kenarını orman vasfına çevirdi. Ben daha önce buna benzer hikayeleri belgesel filmlerinde görmüştüm. Benim de dikkatimi çekti. 30 yıllık emeklilik hayatında tek başına, insan gücüyle buraları yeşillendirdi. Bu Avrupa ülkelerinde mühendislik çapında ya da iş makineleriyle yapılabiliyor. Bu kolay bir şey değil. Kendisine teşekkür ediyoruz" şeklinde konuştu.

Kastamonu’da 32 Yıllık Dönüşüm Çorak Araziyi Cennete Çevirdi (1)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı