Son yıllarda onkoloji alanında yaşanan gelişmeler, kanser tedavisinde devrim niteliğinde yeniliklerin kapısını aralıyor. Acıbadem Kent Onkoloji Merkezi’nden Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Gürbüz Görümlü, kanser tedavisinde “kişiselleştirilmiş tedavi” döneminin başladığını belirterek, bu yaklaşımın hastalara daha etkili, yan etkisi az ve yaşam kalitesi yüksek bir süreç sunduğunu vurguladı.

Tedavide Kişisel Genetik Harita Dönemi

Sadece Öksürüğüm Var Demeyin Kanserin Belirtilerine Dikkat!

Görümlü, kanser tedavisinde artık “herkese aynı yöntem” anlayışının yerini kişiye özel planlamaların aldığını belirtti. Her bireyin genetik yapısının farklı olduğunu, bu nedenle kanserin her hastada farklı bir seyir izlediğini söyleyen Görümlü, “Günümüzde tümörlerin genetik haritaları çıkarılarak, hangi genlerin hastalığın oluşumunda rol oynadığı belirlenebiliyor. Bu sayede hastanın tümörüne özel bir tedavi planı oluşturmak mümkün hale geldi” dedi.

Kişiselleştirilmiş tedavi sayesinde, geçmişte yüzde 30-40 seviyelerinde olan beş yıllık yaşam oranlarının günümüzde yüzde 80’lerin üzerine çıktığını ifade eden Görümlü, bu gelişmenin onkoloji alanında büyük bir ilerlemeyi temsil ettiğini söyledi.

Sıvı Biyopsiyle İğnesiz Tanı Mümkün

Onkolog Doç. Dr. Gürbüz Görümlü

Doç. Dr. Görümlü, kişiye özel tedavi anlayışını destekleyen en önemli yeniliklerden birinin de “likit biyopsi” olduğunu belirtti. Geleneksel doku biyopsisi yerine sadece kan örneği alınarak tümörün genetik bilgilerine ulaşılabildiğini söyleyen Görümlü, “Bu yöntem, tanı sürecini hızlandırırken hastaya da konfor sağlıyor. Ayrıca tümör zamanla genetik olarak değişebildiği için likit biyopsiyle tedaviye sürekli olarak yön verilebiliyor” dedi.

Bağışıklık Sistemi Kanserle Savaşıyor

Bir diğer önemli gelişme ise immünoterapi tedavileri. Bağışıklık sistemini kanser hücrelerine karşı aktif hale getiren bu yöntem sayesinde birçok kanser türünde umut verici sonuçlar alındığını belirten Görümlü, özellikle akciğer, kalın bağırsak, mide ve mesane kanserlerinde immünoterapinin etkili olduğunu ifade etti. Hangi hastaların bu tedaviden fayda görebileceğinin de genetik analizlerle belirlendiğini vurguladı.

Nüks Riskine Karşı Erken Uyarı Sistemi

Kanser tedavisinde hastaların en çok endişe ettiği konulardan biri olan “nüks” yani hastalığın tekrarlama riskine karşı da yeni bir yöntem geliştirildi. Görümlü, “Dolaşan tümör DNA testi” ile ameliyat sonrası kalan hücrelerin tespit edilebildiğini, böylece hastalığın tekrar edip etmediğinin erken dönemde anlaşılabildiğini söyledi.

Kanserle Mücadelede Umut Artıyor

Doç. Dr. Gürbüz Görümlü, kişiselleştirilmiş tedavi anlayışının sadece tedavi sürecinde değil, erken tanı ve risk analizinde de büyük fayda sağladığını belirtti. Ancak her kanser türü için bu yöntemlerin aynı oranda etkili olmadığını, bazı hastalıklarda hâlen klasik kemoterapi yöntemlerinin başarıyla uygulandığını da sözlerine ekledi.

“Erken tanı her zaman çok önemli” diyen Görümlü, buna rağmen ileri evre hastalarda bile yeni tedavi yaklaşımlarının umut verdiğini belirtti. “Kanserle savaşta artık elimiz çok daha güçlü” ifadelerini kullandı.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı