Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Baran Şen, günümüzde hareketsizlik, dengesiz beslenme ve yaşla birlikte ortaya çıkan fizyolojik değişikliklerin kemik sağlığı üzerinde ciddi riskler oluşturduğunu vurguladı. Dr. Şen, özellikle ileri yaşlarda sıkça karşılaşılan osteoporozun (kemik erimesi), düşme sonucu oluşan kırıkların en önemli nedenlerinden biri olduğunu belirtti.
Kadınlarda 70, erkeklerde ise 80 yaşından sonra bu tür kırıkların daha sık görüldüğünü söyleyen Dr. Şen, basit ev kazalarının bile ciddi sonuçlara yol açabileceğini ve erken müdahalenin hayati önem taşıdığını ifade etti.
En riskli kırıklar: Kalça, omurga ve el bileği
Dr. Şen, yaşlılarda görülen el bileği, omurga ve özellikle kalça kırıklarının çoğunlukla osteoporoza bağlı geliştiğini aktardı. Genç yaşlarda yeterli kalsiyum ve D vitamini alınmamasının ilerleyen dönemlerde kemik yoğunluğunu olumsuz etkilediğini hatırlatan Şen, “Gençlikte doldurulmayan kalsiyum depoları, yaşlılıkta ciddi risklere davetiye çıkarıyor” dedi.
Kemik erimesine ek olarak yaşlı bireylerde görme zayıflığı ve denge problemlerinin de düşme riskini artırdığını belirten Şen, ev ortamında alınacak basit önlemlerin hayat kurtarıcı olabileceğini söyledi. Halı ve paspas gibi kaymaya sebep olabilecek eşyaların kaldırılması, iyi aydınlatılmış yaşam alanları ve gerekirse ev içinde baston kullanımı bu önlemler arasında yer alıyor.
Osteoporozdan korunmak mümkün
Uzmanlara göre, kemik sağlığını korumak için genç yaşta yapılacak yatırımlar büyük önem taşıyor. Düzenli yürüyüş ve egzersiz, dengeli beslenme, yeterli kalsiyum ve D vitamini alımı ile risk faktörlerinden uzak durmak, osteoporozun önlenmesinde etkili yöntemler arasında bulunuyor.
Dr. Şen, “Kemik sağlığına ömür boyu dikkat etmek gerekiyor. Özellikle genç yaşlarda kazanılan sağlıklı yaşam alışkanlıkları, ilerleyen yıllarda kırık riskini azaltıyor” diye konuştu.
Kalça kırıklarında erken ameliyat hayati önem taşıyor
Kalça kırıklarının yaşlı bireylerde çoğunlukla cerrahi müdahale gerektirdiğini belirten Dr. Şen, ameliyatın ilk 48 saat içinde yapılması gerektiğini, ideal sürenin ise 24 saat olduğunu söyledi.
Tedavide gecikmenin ciddi komplikasyonlara yol açabileceğini vurgulayan Şen, “Kalça kırığı sonrası uzun süre yatağa bağlı kalan hastalarda zatürre, pıhtı atması, kas kaybı ve yatak yaraları gibi hayati riskler ortaya çıkabiliyor. Ameliyat edilmediğinde ise kalıcı ağrılar, hareket kısıtlılığı ve bacak boyu kısalığı görülebiliyor” dedi.