Doğaya olan sevgiyi ifade etmek, çoğu zaman kelimelerle mümkün olmaz. Tıpkı bir şairin aşkını anlatırken kelimelerin yetersiz kalması ya da bir ressamın duygularını tuvale tam anlamıyla yansıtamaması gibi… Ormancılar da yıllar boyunca emek vererek yetiştirdikleri fidanların değerini anlatmakta zorlanır. Çünkü doğaya duyulan bağlılık yalnızca bir görev değil, aynı zamanda kalpten gelen bir sevgidir.
Bir Fidanın Ardındaki Hikâye
Ormanlar, sadece ağaçlardan ibaret değildir. Onlar, bir tohumdan filizlenen ve yıllar boyunca büyüyen bir yaşam kaynağıdır. Ormancılar için her fidan, bir emek, bir umut ve geleceğe bırakılan bir mirastır. Ancak yangınlar çıktığında, yıllar boyunca büyütülen bu emeklerin gözler önünde yok oluşuna tanık olmak, tarif edilemez bir acı yaratır.
Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü’ne bağlı Daday Orman İşletme Müdürlüğü’nde görev yapan Demirce Orman İşletme Şefi Begüm Gezer’in sözleri, bu acıyı en iyi şekilde özetliyor. Onun gözünden bakıldığında, küçücük bir fidanın bile ne denli büyük bir anlam taşıdığı daha net anlaşılır. Çünkü her ağaç, yalnızca bir doğa parçası değil; hayatın, nefesin ve geleceğin simgesidir.
Yangınların Ardında Kayıp ve Mücadele
Orman yangınları sadece doğayı değil, aynı zamanda ormancıların yüreğini de yakar. Çünkü onlar için her ağaç, yıllarca verilen emeğin ve doğaya duyulan sevginin bir karşılığıdır. Yangın sırasında kaybedilen sadece ağaçlar değil; aynı zamanda sabırla büyütülen, korunan ve geleceğe miras bırakılmak istenen bir yaşamdır.
Ormancılar, yangınlarla mücadele ederken sadece alevlerle değil, aynı zamanda duygularıyla da savaşır. Bu nedenle, yangın haberlerinde görülen görüntülerden çok daha fazlası onların hayatına dokunur. Bir ormancı için yanan bir ağaç, kaybedilen bir dost gibidir.
Doğaya Sahip Çıkmak Hepimizin Görevi
Ormancıların yaşadığı bu duygular, bize doğanın ne kadar değerli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Ormanlar, sadece ormancıların değil, hepimizin ortak mirasıdır. Onları korumak, sahip çıkmak ve gelecek nesillere aktarmak toplumsal bir sorumluluk.
Doğaya verilen her zarar, aslında insanlığın geleceğine verilen bir zarar. Bu nedenle, orman yangınlarının önlenmesi, bilinçli davranışların artırılması ve doğa sevgisinin güçlendirilmesi büyük önem taşıyor.