Türkiye’nin gündeminde yeniden öne çıkan Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES), Orta Vadeli Program’a göre 2026 yılının ikinci çeyreğinde uygulanmaya başlanacak. Sistem, çalışanlar, işverenler ve devlet için yeni yükümlülükler getirirken, emeklilikte ikinci maaş imkânı sağlayacak.

TES Nedir ve Mevcut BES’ten Farkı Ne?

Mevcut Bireysel Emeklilik Sistemi (BES/OKS), 2017’den bu yana yalnızca 45 yaş altı çalışanların otomatik katıldığı ve maaşlardan %3 kesinti yapılan bir sistem. TES ise tüm çalışanların zorunlu olarak dahil olacağı, hem çalışan hem de işveren katkısı ile yürütülecek ikinci basamak bir emeklilik sistemi olacak.

Katılım ve Çıkış Şartları

TES’te çalışanların en az 10 yıl sistemde kalma zorunluluğu bulunuyor. Birikimler, SGK emeklilik yaşına ulaşıldığında çekilebilecek. BES’teki iki aylık cayma hakkı TES’te uygulanmayacak, bu nedenle sistem daha katı bir yapıya sahip.

Çalışan ve İşveren Yükümlülükleri

Çalışan katkısı: Maaştan %3 kesinti yapılacak, düşük maaşlı çalışanlarda gelir kaybına neden olabilir.

İşveren katkısı: İşverenler de aynı oranda katkı yapmak zorunda olacak; kıdem tazminatı ve SGK primleri ile birleşince ek mali yük oluşacak.

Devlet katkısı: Hem BES hem TES’te %30 devlet katkısı devam edecek, ek destek öngörülmüyor.

Fon Yönetimi ve Emeklilikte Sağlanacak Gelir

TES fonları, BES’in aksine merkezi ve devlet denetiminde olacak. Emeklilik döneminde SGK maaşına ek olarak tamamlayıcı bir emekli maaşı sağlanacak, bu da çalışanların uzun vadede gelir güvenliğini artıracak.

TES’in Ekonomik ve Sosyal Etkileri

2026’nın ikinci çeyreğinde uygulanması planlanan TES, kısa vadede maaşlardan yapılacak kesintilerle çalışanların alım gücünü sınırlayabilir. Uzun vadede ise devlet için tasarruf fonu, çalışanlar için ise emeklilikte ek gelir sağlayacak, sosyal güvenlik yapısını kökten etkileyecek.

Kaynak: Haber Merkezi