Yargıtay, eşin hastalık döneminde ilgisiz davranmasının tek başına mirastan çıkarma gerekçesi sayılamayacağına hükmetti. Mersin’de görülen ve el yazılı vasiyetnameye dayanan davada yüksek mahkeme, mirastan yoksun bırakma için ağır, sürekli ve somut delillerin şart olduğunu vurguladı. Kararda, bu tür ilgisizliğin boşanmada “tam kusur” sayılabileceği belirtildi.
Davanın Çıkış Noktası
Olay, Mersin’de akciğer kanseri tedavisi gören bir erkeğin, eşinin kendisiyle ilgilenmediği gerekçesiyle el yazılı vasiyetname düzenleyerek mirastan çıkarmasıyla başladı. Eşin açtığı dava, yerel mahkemenin kararının ardından temyize taşındı ve dosya Yargıtay’ın incelemesine geldi.
Yüksek Mahkemenin Değerlendirmesi
Dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, hasta eşe yeterli ilgi gösterilmemesinin boşanma davalarında “tam kusur” sayılabileceğini kabul etti. Ancak daire, mirastan çıkarma için bunun yeterli olmadığını; davranışın ağır, sürekli ve somut delillerle ispatlanması gerektiğini belirtti.
Miras Hukukunda Ölçüt Netleşti
Kararda, mirasçılıktan çıkarma hâllerinin sınırlı olduğu ve yalnızca ilgisizlik ya da kınanabilir davranışların tek başına yeterli sayılamayacağı ifade edildi. Bu yaklaşım, Türk miras hukukunda vasiyetle mirastan yoksun bırakma şartlarını daha net bir şekilde ortaya koyuyor.
Yargıtay’ın kararı, miras paylaşımı ve boşanma kusuru arasındaki hukuki ayrımı netleştirerek, miras hukukunda emsal niteliği taşıyor.





