Huzursuz bağırsak sendromu, diğer adıyla irritabl bağırsak sendromu (IBS), toplumda yaygın görülmesine rağmen çoğu zaman yeterince ciddiye alınmayan sindirim sistemi hastalıkları arasında yer alıyor. Medical Park Ordu Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Fuat Ekiz, bu hastalığın bağırsaklarda yapısal bir hasar olmadan gelişen fonksiyonel bir sindirim sistemi rahatsızlığı olduğunu belirterek önemli uyarılarda bulundu.

Doç. Dr. Ekiz, huzursuz bağırsak sendromunun günlük yaşamı ciddi şekilde etkileyebileceğini ve erken tanının büyük önem taşıdığını vurguladı.

“Her Karın Ağrısı Masum Değil”

İrritabl bağırsak sendromunun belirtilerine dikkat çeken Doç. Dr. Fuat Ekiz, hastalığın çoğu zaman yanlış yorumlandığını ifade ederek şu açıklamada bulundu:

"Karın ağrısı, gaz, şişkinlik, ishal veya kabızlık gibi sindirim sistemi şikayetleri, toplumda sık görülen ancak çoğu zaman ‘stres kaynaklı' sanılarak göz ardı edilen irritabl bağırsak sendromu (huzursuz bağırsak sendromu) hastalığının habercisi olabilir" dedi.

Bu belirtilerin uzun süre devam etmesi halinde mutlaka uzman değerlendirmesi gerektiğine dikkat çekildi.

Bağırsaklarda Yapısal Hasar Olmadan Gelişiyor

Hastalığın oluşum mekanizmasına da değinen Doç. Dr. Ekiz, IBS’nin bağırsak hareketleri ve duyarlılığındaki bozulmalar sonucu ortaya çıktığını belirterek şu ifadeleri kullandı:

"İrritabl bağırsak sendromu, bağırsak hareketlerinin ve duyarlılığının bozulması sonucu ortaya çıkar. Hastalar çoğu zaman karın ağrısı, gaz, şişkinlik, ishal ya da kabızlık şikayetleriyle başvurur. Ancak bu belirtiler genellikle psikolojik kaynaklı sanılıp ihmal ediliyor. Oysa IBS, ciddi bir yaşam kalitesi kaybına neden olabilen kronik bir hastalıktır" diye konuştu.

“Stres Tek Başına Neden Değil”

Stresin hastalık üzerindeki etkisine de değinen Ekiz, konunun yalnızca psikolojik olarak değerlendirilmemesi gerektiğini vurgulayarak, "Stres, IBS'nin alevlenmesini tetikler fakat tek neden değildir. Genetik yatkınlık, beslenme alışkanlıkları, bağırsak mikrobiyotasındaki dengesizlikler ve geçirilmiş enfeksiyonlar da etkili olabilir. Bu yüzden hastalığı yalnızca ‘psikolojik' görmek doğru değildir" ifadelerine yer verdi.

Tedavi Kişiye Özel Planlanmalı

Tedavi sürecinin hastaya göre şekillendirilmesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Fuat Ekiz, "Tedavide hastanın semptomlarına, yaşam tarzına ve beslenme alışkanlıklarına göre yol izlenir. Diyet düzenlemesi, gaz yapan ve bağırsak hareketlerini etkileyen gıdaların azaltılması, gerekirse probiyotik ve lif takviyeleri kullanılabilir. Stres yönetimi ve düzenli egzersiz de tedavinin önemli parçalarıdır" şeklinde konuştu.

3 Aydan Uzun Süren Şikayetlere Dikkat

Uzun süreli sindirim sistemi şikayetlerinin ihmal edilmemesi gerektiğini vurgulayan Ekiz, şu uyarıda bulundu:

"Eğer karın ağrısı, gaz, şişkinlik veya dışkılama değişiklikleri 3 aydan uzun sürüyorsa mutlaka bir gastroenteroloji uzmanına başvurulmalıdır. Erken tanı, hem hastalığın kontrol altına alınmasını kolaylaştırır hem de gereksiz endişe ve yanlış tedavilerin önüne geçer."

Dengeli Beslenme ve Hareketli Yaşam Önerisi

Bağırsak sağlığının korunması için dengeli beslenme, yeterli su tüketimi, düzenli egzersiz ve stres kontrolünün büyük önem taşıdığına dikkat çeken Doç. Dr. Fuat Ekiz, bu konuda toplumsal farkındalığın artırılması gerektiğini ifade etti.

Uzman Hekim Uyardı Sorunların Sebebi Huzursuz Bağırsaklar Olabilir! 44

Kaynak: İhlas Haber Ajansı