Türkiye’de uzun yıllardır güvenlik gündemini meşgul eden terör örgütü PKK, Türkiye sınırları içerisindeki tüm faaliyetlerini sonlandırdığını açıkladı. Örgüt, bundan sonra tüm unsurlarını Irak’ın kuzeyine çekme kararı aldığını duyurdu. Bu gelişme, “Terörsüz Türkiye” vizyonu kapsamında atılan en önemli adımlardan biri olarak değerlendiriliyor.
Öcalan’ın Çağrısıyla Başlayan Süreç

PKK’nın çekilme kararı, örgüt elebaşı Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat tarihinde yaptığı çağrının ardından şekillendi. Öcalan, örgütün kendini feshetmesi ve silah bırakması gerektiğini belirterek yeni bir dönemin başlaması gerektiğini vurgulamıştı.
12. Kongrede Alınan Silah Bırakma Kararı
Terör örgütü PKK, Mayıs ayında gerçekleştirdiği 12. kongresinde silah bırakma kararını resmi olarak kabul etti. Bu karar, örgüt içerisinde geniş yankı uyandırırken, Türkiye sınırları içindeki tüm yapılanmaların tasfiye edilmesi ve personelin Irak’ın kuzeyine çekilmesi sürecini hızlandırdı.
Kongre sonrası yapılan açıklamada, örgütün artık silahlı bir yapılanma olarak varlık göstermeyeceği, siyasi ve toplumsal çözüm yollarının ön plana çıkacağı ifade edildi. Bu gelişme, bölgede güvenlik güçlerinin operasyonel baskılarının da etkili olduğunu gösterdi.
Irak’ın Kuzeyinde Sembolik Silah Bırakma Töreni
PKK’nın çekilme süreci, sembolik bir törenle somutlaştı. 11 Temmuz tarihinde Irak’ın Süleymaniye kentine bağlı Dukan ilçesi yakınlarındaki Casne Mağarası bölgesinde düzenlenen törende, örgüte bağlı 30 kişilik ilk grup silahlarını ateşe verdi. Bu adım, örgütün Türkiye topraklarındaki varlığının sona erdiğini simgeleyen önemli bir gelişme olarak kayıtlara geçti.
Türkiye’de Yeni Bir Dönem Umudu
PKK’nın Türkiye’den çekildiğini açıklaması, ülkede terörsüz bir gelecek umudunu güçlendirdi. Güvenlik kaynakları, bu adımın Türkiye’nin iç güvenliği açısından önemli bir dönüm noktası olduğunu belirtiyor. Uzmanlar ise, sürecin kalıcı olabilmesi için bölgesel işbirliğinin ve siyasi çözüm çabalarının sürdürülmesi gerektiğini ifade ediyor.
Bu gelişme, Türkiye’nin uzun yıllardır mücadele ettiği terörle mücadele politikasında tarihi bir dönüm noktası olarak görülüyor. “Terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda atılan bu adım, hem ulusal güvenlik açısından hem de bölgesel istikrar bakımından yeni bir sürecin başlangıcı olarak değerlendiriliyor.





