Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, muhalefet partilerinin talebi doğrultusunda Meclis’i olağanüstü toplantıya çağırdı. CHP’nin yanı sıra altı muhalefet partisinin ortak çağrısını değerlendiren Kurtulmuş, 29 Ağustos 2025 Cuma günü saat 14.00’te Genel Kurulun toplanacağını duyurdu.
Kurtulmuş, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, toplantının gündemine ilişkin ayrıntılara da yer verdi. Açıklamada, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları, Filistin halkına uygulanan baskılar, bölgede yaşanan insani kriz ve kıtlık politikalarının görüşüleceği belirtildi.
Toplantının Gündeminde Gazze ve Filistin Krizi
Olağanüstü toplantının en önemli gündem maddesi, İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü saldırılar olacak. Filistin halkının maruz kaldığı şiddet ve insani dramın yanı sıra, uluslararası kamuoyunun tepkileri de toplantıda ele alınacak. Ayrıca hükümetin, Türkiye’nin dış politikası çerçevesinde atacağı adımlar konusunda milletvekillerine bilgi verilmesi bekleniyor.
Kurtulmuş’un açıklamasına göre, toplantı Anayasa’nın 93’üncü maddesi ve TBMM İçtüzüğü’nün ilgili hükümleri uyarınca gerçekleştirilecek.
Hakan Fidan Genel Kurul’a Bilgi Verecek
Olağanüstü toplantıda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, milletvekillerine kapsamlı bir bilgilendirme yapacak. Fidan’ın özellikle Türkiye’nin Gazze’deki gelişmeler karşısında izlediği diplomatik girişimler ve uluslararası arenada yürütülen çalışmalar hakkında detaylı bilgiler sunması öngörülüyor.
Bu çerçevede, Türkiye’nin bölgede barışın sağlanması, insani yardım faaliyetlerinin hızlandırılması ve Filistin halkına yönelik destek çalışmalarına ilişkin politikaları gündeme taşınacak.
Türkiye’nin Dış Politikada Tutumu Masada
TBMM’de yapılacak olağanüstü toplantı, Türkiye’nin Orta Doğu politikaları açısından da kritik bir öneme sahip olacak. Hem iktidar hem de muhalefet partilerinin, Filistin meselesine yönelik görüşlerini dile getirmesi bekleniyor. Bu kapsamda, Meclis’te ortak bir tavır sergilenip sergilenmeyeceği de merak konusu.
Türkiye’nin Gazze’ye yönelik saldırılara karşı uluslararası toplumla birlikte hareket etmesi, insani yardımların artırılması ve diplomatik girişimlerin güçlendirilmesi yönünde mesajlar verilmesi öngörülüyor.
