Yılın son günlerine yaklaşırken sofralar daha sık kuruluyor, dışarıda yeme içme trafiği de ister istemez artıyor. Tam da bu dönemde Tarım ve Orman Bakanlığı, gıda güvenliğini öne alan yeni bir denetim programını devreye aldığını duyurdu. Açıklamaya göre 31 Aralık’a kadar, vatandaşın yoğun tükettiği yiyecek ve içecekleri üreten ya da satan işletmelerin tamamı 81 ilde denetim kapsamına alınıyor. Bakan İbrahim Yumaklı’nın verdiği bilgiye göre, 1 Ocak’tan bu yana yapılan denetim sayısı 1 milyon 291 bine ulaştı.
Denetimlerin odağı yiyecek içecek işletmeleri
Bakanlık cephesinden verilen mesaj net: Gıda güvenliği “olsa da olur” değil, telafisi olmayan bir insan sağlığı meselesi. Bu nedenle özellikle restoranlar, kafeler, toplu tüketim yerleri ve perakende satış noktaları denetimlerin merkezinde yer alıyor. Buradaki amaç yalnızca ceza yazmak değil, risk oluşmadan önce sistemi daha düzenli hale getirmek. Sahada yapılan kontrollerle hijyen koşulları, ürünlerin saklama ve hazırlama süreçleri, izlenebilirlik ve uygunluk gibi başlıklar yakından takip ediliyor.
Pestisit vurgusu, tarladan rafa kontrol yaklaşımı
Bakan Yumaklı’nın altını çizdiği konulardan biri de pestisit, yani zirai ilaç kalıntısı denetimleri. Bu kontrollerin yalnızca satış noktasında değil, üretimin başladığı tarladan seraya, paketleme alanlarından hallere ve perakendeye kadar uzanan bir zincirde yürütüldüğü ifade ediliyor. Buradaki temel yaklaşım, sorunu en sonda değil, en başta yakalamak. Çünkü tüketici açısından güven duygusu, ürünün etiketinden önce üretim sürecine dayanıyor.

Coğrafi işaret ve markalaşma mesajı
Etkinlikte konuşan Yumaklı, gastronominin yalnızca bir sektör olarak görülmemesi gerektiğini, kültür ve kimliği taşıyan bir alan olduğunu da hatırlattı. Coğrafi işaretli ürünlerin bu noktada önemli olduğuna değinilirken, Türkiye’de 1798 ürünün coğrafi işaret tescili aldığı, 44 ürünün Avrupa Birliği tesciline sahip olduğu, 41 ürünün ise süreçte bulunduğu bilgisi paylaşıldı. Ancak asıl hedefin sadece tescil almak değil, bu değeri koruyup markaya dönüştürmek olduğu vurgulandı.
İsrafla mücadele için uzun soluklu hazırlık
Gündemdeki bir diğer başlık gıda israfı. Bakan Yumaklı, dünyada üretilen her üç gıdadan birinin sofraya ulaşmadan kaybolduğunu ya da israf edildiğini, her yıl yaklaşık 1,3 milyar ton gıdanın çöpe gittiğini belirterek, sektörle birlikte daha uzun vadeli bir çalışmanın hazırlık aşamasında olduğunu söyledi.





