Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen), Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) önünde düzenlediği geniş katılımlı bir etkinlikle “Anayasa Değişsin, Aile Korunsun” başlıklı bir imza kampanyasını kamuoyuyla paylaştı. Kampanyanın kapanışında konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 5 milyonu aşkın vatandaşın imzasıyla destek verdiği bu girişimin, toplumun temel taşı olan aile yapısını anayasal güvence altına alma amacını taşıdığını vurguladı.
Toplumsal Değerler İçin Anayasal Güvence Talebi
Genel Başkan Yalçın, yaptığı açıklamada kampanyanın çıkış noktasını şu sözlerle özetledi: “Aile, toplumsal varlığımızın temelidir. Ancak günümüzde hem yerel hem de küresel düzeyde aile yapımızı tehdit eden ciddi gelişmeler yaşanıyor. Bizler, aileyi bu tehditlerden koruyabilmek adına güçlü bir anayasal zemin oluşturulması gerektiğine inanıyoruz.”
Yalçın, başörtüsü özgürlüğünün de anayasa ile korunması gerektiğini belirterek, bu kampanyanın sadece aile yapısına değil, inanç özgürlüğüne de sahip çıkmayı hedeflediğini dile getirdi.
“Anayasa’nın 41. Maddesi Güçlendirilmeli”
Kampanya kapsamında yapılan öneriye göre, Anayasa’nın 41. maddesine “Aile, kadın ve erkekten oluşur. Aile ilişkisinin temeli evliliktir.” cümlesi eklenerek aile kavramının daha açık ve net bir şekilde tanımlanması talep ediliyor. Bu düzenlemenin, ahlaki ve kültürel çözülmelere karşı toplumu koruyacak bir anayasal güvence sağlayacağına inanılıyor.
Yalçın, kampanyanın sona erdiğini ve toplanan imzaların Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’a sunulacağını açıkladı. Toplumun geniş kesimlerinden büyük destek gördüklerini belirten Yalçın, halkın iradesinin dikkate alınması gerektiğini vurguladı.
Üç Ayda 5 Milyon 293 Bin İmza Toplandı
Memur-Sen’in yürüttüğü bu kampanya yaklaşık üç ay sürdü. Türkiye genelinde kurulan stantlar ve dijital platformlar aracılığıyla halkla buluşan kampanya, toplamda 5 milyon 293 bin imzaya ulaştı. Bu yüksek katılım oranı, toplumun aile yapısının korunması konusundaki hassasiyetini açıkça ortaya koydu.
Memur-Sen, bu kampanya aracılığıyla yalnızca anayasal bir değişiklik talebinde bulunmuyor, aynı zamanda toplumsal yapının temel direği olan ailenin korunmasına yönelik güçlü bir toplumsal bilinç oluşturmayı da hedefliyor. Sendika yetkilileri, kampanya sürecinde elde edilen veriler ve halktan gelen geri bildirimler ışığında, bu taleplerin yasama sürecinde karşılık bulmasını umut ettiklerini dile getiriyor.