Kurtlar Vadisi Pusu'nun Kenan Yarbay'ı, Kolpaçino'nun Bomba Nedim'i sinema oyuncusu Taşköprülü Orhan Aydın
Tarihi ve kültürel geçmişi ile bölgede ön planda olan Kadim Şehir Kastamonu’nun sanat ve sanatçıya verdiği değer ile dikkat çeken Taşköprü ilçesinin yetiştirdiği bir değer Orhan Aydın…
Taşköprülü sinema oyuncusu Orhan Aydın'la kısa bir yolculuğa çıkarak, hayat hikayesinden kesitler sunduk. Taşköprü Postası İnternet Haber Sitesi olarak hemşerimiz Orhan Aydın'la yapılan röportajda, Taşköprülülerin ve hayranlarının merak ettiklerini sorduk…
*** Taşköprülüler ve kamuoyu genel olarak sinema oyunculuğu yönünüz ile sizi tanıyor ama tanımayanlar için Orhan Aydın kimdir? Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
O.A- 1961 İstanbul Beşiktaş doğumluyum. İlkokul dönemimde öğretmenim Pakize Türkeş (nurlar içerisinde yatsın) yönlendirmesi ile sanatın Tiyatro Bölümü ile ilgilenmeye başladım. O dönemlerde rahmetli dedem başta olmak üzere mahallemizin renkli simalarının, sanatçıların, siyasilerin taklitlerini yapıyordum. Küçük müsamereler yaparak okulumuzun tiyatro etkinliklerini düzenliyordum. İlkokul çağlarımdan itibaren rahmetli babaannemle yaz boyunca okul tatillerimde baba ocağımız Taşköprümüzün Hacı Ali köyünde bulunuyordum. Ortaokul döneminde İstanbul Beşiktaş’ta mahallemizde dönemin önemli sanatçısı Kanun ustası Necmi Yar (Beşiktaş Kulübünün divan kurulu üyesi) futbol merakım nedeni ile açıkçası fena top oynamıyordum beni BJK Kulübü junior takımına kayıt ettirdi. O zamanki hocamız duayen futbolcu İmam Hayati idi.
Akabinde Ortaokullar arası Tiyatro Müsamere yarışmasında kendi yazdığım ve oynadığım “Okumak İstiyorum” adlı oyunumla 1. olduk. İngilizce öğretmenim Pekcan Türkeş’in tavsiyesi ile TRT İstanbul Radyosu çocuk saati programlarında yer almaya başladım. 1977 yılında TRT’nin programı olan rahmetli Öztürk Serengil’in sunduğu “Yetenek Siz Misiniz” programı yarışmasına katıldım. Bu yarışma geniş kitleler tarafından tanınmamı sağladı. O dönem birçok programların skeçlerinde yer aldım. Sanat hayatımın Serim (giriş) bölümü bu şekilde oluştu. Okul, askerlik dönemi sonrası ülkemizdeki sinema anlayışı farklıydı. Müstehcen filmlerin boy gösterdiği dönemde bu işe ara verdim ve Türkiye’nin ciddi kurumsal şirketlerinde yöneticilik yaptım. Daha sonra serbest ticaret ile uğraşırken tekrar asıl mesleğim gördüğüm oyunculuğa İstanbul Gayrettepe semtinde kendi yazıp, yönettiğim “GEÇ OLMADAN” adlı oyunum ile Türkiye’nin ilk mahalle tiyatrosunu kurdum. 2001 tiyatroda oynayan oyuncular Mahalle sakinlerinden oluşmaktaydı. Bu proje görsel ve yazılı basında ciddi haber olup benim tekrar TV dizi ve sinema mesleğimin güzel bir dönüşünü sağladı. O günden bu günlere.
Aynı zamanda evli ve 3 çocuk babasıyım. Şu an Romanya’nın Köstence ilinde yaşamaktayım. Burada olma nedenim eşimin annesinin rahatsızlığı ve bakımı ile ilgilidir. Sürekli Türkiye’ye gidip gelebiliyorum. Karayolu ile 6-7 saatlik bir yol.
***Taşköprü & Kastamonu ile olan bağınızdan bahseder misiniz?
O.A. - Kastamonu/Taşköprü Hacıali köyü nüfus kütüğüne bağlıyım, atalarım buralı. Biz atalarımızdan vazgeçmeyiz her ne kadar İstanbul’da doğup yaşadıksa da Tarhana çorbası, keşkekle büyüdük çocukluğumdan bu yana her yaz mutlaka gelirim. Rahmetli Babamın sonradan yaptığı evi restore ederek evin bacasını tüttürmeye son nefesime kadar devam ettireceğim.
***Sinema ve oyunculuk ile tanışmanız nasıl oldu? Asıl sizin tanınmanızda etkili olan dizi yada film projesi hangisi oldu?
O.A. - İlk sorunuzda sinemaya başlangıcımı anlattım. Kurtlar Vadisi Pusu Yarbay Kenan Çekiç ve Kolpaçino Bomba Nedim abi karakteri geniş kitlelerin tanımasına vesile olmuştur.
***Son zamanlarda hangi projelerde yer aldınız? Bu projeler hakkında bize biraz bilgi verebilir misiniz?
O.A. - “Hep Yek” sinema filmi serilerinin iki projesinde Ali Kapan karakteri.
Şu an yeni bitirdiğim sinema filmi Çingene Kızı ise vizyona Nisan veya Mayıs ayında girecek.
***Şafak Sezer ile bir çok projede birlikte yer aldınız? Şafak Sezer ile olan tanışmanınız nasıl oldu?
O.A. - Kolpaçino Bomba sinema filmi için Nedim abi karakterini arıyorlarmış. Şafak Sezer bu projenin sahibi. Benim uygun olacağımı düşünerek tercih yapmış. Bende bu proje ile tanışıp güzel dostluğum oldu. Ülkemizin önemli ve değerli sanatçısı ile 2 projede beraber olduk birbirimizi sever, sayarız.
***Memleketiniz Taşköprü sizin için ne ifade ediyor? Bakış açınızı bizimle paylaşır mısınız? Yada memleket özlemini birkaç cümle ile anlatmak ister misiniz?
O.A. - Bakın İstanbul, Romanya her yerde şükürler olsun evim barkım var ama. Benim için gerçek TAŞKÖPRÜ/Hacıali köyü.
Samimiyet, dostluk, temiz kalp, yardımseverlik, doğa, orman, temiz hava daha ne olsun. Bunun yanına sarımsağı koymazsak olmaz, hele yoğurtlu sarımsaklı Makarna:)
***Rollerinizi tercih yada kabul ederken neye dikkat ediyorsunuz?
O.A. - Ben her rolü oynarım bu benim işim ancak Marjinal roller hariç. Öncelikle 3 çocuk babasıyım buna dikkat ederim. Karakter oyunculuğu sevdiğim bir alan. Üstüme Agrasif adam karakteri oturdu. Yapımcıların tercihi de bu yönde oldu.
***Taşköprü’de Bir Sinema Filmi Çekme Hayaliniz var mı?
O.A. - Var tabi Taşköprü Belediyemiz Kültür Müdürü Sn. Mehmet Tuğcu ile bunu istişare etmiştik. Meşhur sarımsağımız ve Şehrimizi tanıtmak en büyük hayallerimden biri.
***Dünyaca ünlü Taşköprü Sarımsağı Hakkında Düşünceleriniz nedir? Oyuncu Arkadaşlarınıza Öneriyor musunuz?
O.A. - Önermiyorum her kes benden bedava sarımsak talep ediyor. Şaka tabi bu öneriyi artık yapmaya gerek kalmadı. Dünyada Coca Cola ne kadar tanınıyorsa TAŞKÖPRÜ SARIMSAK’ı da o kadar tanınıyor.
***Pompeiopolis Antik Kenti hakkında ki düşüncüleriniz nelerdir?
O.A. - MÖ/64 yıllarından günümüze Romalılardan kalan bu alan önemli bir kültür olgusu, bu yönde titiz çalışmalarından dolayı yetkili kurumları tebrik etmek lazım. İlçenin tanıtımı için önemli bir miras.
***Karakterinizi derinleştirmek ve rolünüzü daha iyi yerine getirmek için nasıl bir çalışma yöntemi izliyorsunuz?
O.A. - Rol ve karakter çıkarma ve bunu seyirciye iyi yansıtma ayrı bir beceri işidir. Her senaryoda her Karakterin analizleri yapılmıştır. Yönetmenle istişare ederek karaktere hayat vermek bunun en temel kuralıdır.
Gerçek hayatta yaşanmışlıklar büyük tecrübedir. Gerçek gördüklerin kitaptan okuduklarından daha önemlidir. Bu yanlış anlaşılmasın kitap ve okumak önemli ancak bir örnek ile anlatayım. Kitapta bir adam karşıdan karşıya geçerken bir aracın çarptığını anlamakta. Reel gördüğün bu kazayı yaşamak ve anlamak daha farklıdır.
***Taşköprü’de oyunculuk hayali olan gençlere nasıl bir mesaj vermek istersiniz?
Bu sorunuza cevap verirken çok dürüst ve samimi olmam gerekir. Ben gençlere öncelikle Okul hayatlarını tamamlamaları gerekliliği ile beraber. Mutlaka bir iş kolunda (zanaat) bilgi ve beceri elde etmeleri gerektiğini söylemek isterim. Pembe hayaller çabuk biter. Kalıcı olan üretkenliktir. Örnek verirsek bir kaynak ustası yurt dışında çok iyi kazanıyor. Kombi tamirinden anlamak önemli. Elektronik aletlerin tamiri, araçlar bilgi ve beceri isteyen işler. Tembel bir toplumda bilgi ve becerili insanlar hep kazanacaklardır. Sanata hobi olarak bakmak en doğru olandır.
Herkes Türkiye’nin çok bilindik falanca oyuncusu olamaz, olmaz, oldurmazlar. Yani öncelik okul, eğitim, beceri kurs zanaat ve sonrası oyunculuk.
Oyunculukta tiyatro önemli unsurdur. Bu yoldan gidenler daha kalıcı olur.
***Sizi seven hayranlarınıza iletmek istediğiniz özel bir mesajınız var mı?
Ben vatanımın her bölgesinde yaşayan insanlara aile düzeni, birlik ve beraberlikleri bozulmadan sağlıklı, huzurlu, şerefli bir yaşam diler tüm Taşköprülü ve Kastamonulu hemşerilerime de sevgi ve saygılarımı sunarım.
Röportaj: Hamza Sefa YILMAZ
