Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Küçük, Karabük ve Kastamonu’daki orman yangınlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Küçük, yangınlara müdahale sürecinde Türkiye’nin Avrupa’da lider konumda olduğuna dikkat çekti.
“12 Dakikada Müdahale Ediyoruz”
Prof. Dr. Küçük, yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
"Yangın kulelerinden elde edilen veriler sayesinde 12 dakika içerisinde orman yangınlarına müdahale etmekteyiz. Bu durum orman yangınlarına müdahale noktasında Türkiye'yi Avrupa'da birinci sıraya yerleştirmektedir."
Batı Karadeniz’de Yangın Riski Artıyor
Ormancılık ve tabiat turizmi alanında ihtisaslaşan Kastamonu Üniversitesinin orman yangınlarına yönelik çalışmalara ağırlık verdiğini aktaran Küçük, iklim değişikliğinin yangın riskini artırdığını belirtti. Batı Karadeniz’de de artık büyük yangınların görülmeye başladığını ifade etti.
Küçük, meteorolojik koşullardaki değişimlere dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
"Büyük yangınlar görülmeye başlandı. Bunun en önemli sebeplerinden bir tanesi de özellikle son birkaç yıl içerisinde meteorolojik parametreleri de görülen yüksek değerler. Özellikle sıcaklığın 30 ila 40 derecede seyretmesi, nispi nemin de son 12 ay içerisinde belli periyotlarda yüzde 20’nin altına kadar inmesi ve şiddetli rüzgarların görülmesidir. Bunlar bir araya geldiğinde Ege, Akdeniz, Marmara Bölgesi hatta Batı Karadeniz’in batı kısımlarında son 2-3 ay içerisinde büyük yangınları gördük. Meteorolojik şartlar böyle devam ettiği sürece biz buna 'yeni normal' diyoruz."
Yangın Sezonu Uzadı
Prof. Dr. Küçük, yangınların artık yalnızca yaz aylarında değil, ilkbahar ve sonbaharda da görülmeye başladığını söyledi:
"Türkiye'de yaz aylarında görülen orman yangınları artık ilkbahar hatta sonbaharda da görülmeye başlandı. Yangın sezonu kavramı sadece yaz aylarına denk gelen bir sezon olmaktan çıktı. Dolayısıyla artık orman yangınları stratejik plan noktasında yeni bir aşamaya geçmeye ihtiyacımız var. Özellikle iklim değişikliğini merkeze alan, özellikle orman yangınlarına dirençli orman kurma projesi çalışmaları çok yoğun bir şekilde Orman Genel Müdürlüğümüzde devam ediyor. Bu konuda da yine üniversite olarak iş birliği içerisinde projelerde yer alıyoruz."
Türkiye’nin Güçlü Altyapısı
Yangın gözetleme sistemleri hakkında bilgi veren Küçük, ülke genelinde 776 yangın gözetleme kulesi bulunduğunu belirtti. Ayrıca, Orman Genel Müdürlüğü’nün 4 bin 700’ün üzerinde yangın göleti ve havuzu inşa ettiğini ifade etti:
"Yangın kulelerinden elde edilen veriler sayesinde 12 dakika içerisinde orman yangınlarına müdahale etmekteyiz. Bu durum orman yangınlarına müdahale noktasında Türkiye'yi Avrupa'da birinci sıraya yerleştirmektedir. Diğer taraftan orman yangını çıktıktan sonra yangın arazözlerinin, araçların ve ilk müdahale ekiplerinin su ihmal araçlarının yangına hızlı bir şekilde müdahaleye ulaşabilmesi için yangın emniyet yol ve şeritlerinden faydalanmamız gerekiyor. Bu manada da Orman Genel Müdürlüğünün ciddi manada yangın, emniyet yol ağının bulunduğunu söylememiz gerekiyor. Helikopterlerin su ikmali yapması gerekiyor. Arazözlerin su ikmali yapması gerekiyor ve her noktada su ihtiyacını giderebilecek, su kaynaklarının bulunmadığı coğrafyalar var. Orman Genel Müdürlüğümüz bu noktada da yangına hassas bölgelerden başlamak üzere 4 bin 700’ün üzerinde yangın göleti ve havuzu inşa ederek, çıkan bir yangına ortalama 5 dakika içerisinde su ikmali yapabilecek noktalarda su kaynaklarını tesis etmiş bulunmaktadırlar. Bir bölgede yangının çıkabileceğini tahmin eden meteorolojik erken uyarı sistemleri kurulmuş ve bu sistemler kullanılmaktadır."
İleri Teknoloji ile Mücadele
Orman yangınlarıyla mücadelede teknolojinin önemine dikkat çeken Küçük, şu bilgileri paylaştı:
"Türkiye yangın gözetlemede İHA teknolojisini kullanan ikinci ülke olarak kayıtlara geçmiştir. Yeni nesil teknolojileri de orman yangınlarıyla mücadelede kullanan bir ülkeyiz. Hem uçak hem helikopter noktasında. Türkiye, ihtiyacının daha üzerinde bir hava filosuna sahip. Şu anda Türkiye’de, 140 helikopter ve uçak bulunuyor. Bu önemli bir rakamdır. Yüzde 60’nın orman yangınlarının çıkabileceği hassas alanlarda bulunduğunu görüyoruz, bu da 13 milyon hektar alana tekabül eder. Ayrıca kara gücü olarak bakıldığında arazözler, ilk müdahale araçları noktasında çok ciddi bir filoya sahibiz. Yangınlarla mücadele kapasitesini değerlendirdiğimizde, gerek teknolojik gerek altyapı gerek ulusal kapasite gerekse kullanılan ekipmanlar noktasında dünyada kullanılan yöntemlerin, tekniklerin tamamı ülkemizde eksiksiz bir şekilde uygulanmaktadır."
Dünya Genelindeki Büyük Yangınlar
Son olarak, dünya genelinde yaşanan büyük yangınlara dikkat çeken Küçük, şu örnekleri verdi:
"2019 yılında Avustralya’da çıkan yangın 12 milyon hektar alanın yanmasına sebep oldu. 2 sene önce Kanada’da 18 milyon hektar civarında alanın yanmasına sebep olan yangınlar 3-4 ay sürdü. Türkiye’de tarihe geçmiş en büyük yangınlara bakıldığında 2021 yılında Antalya’da Manavgat yangınını görürüz ve bu yangında yaklaşık 2 hafta süre zarfında kontrol altına alındı."