Sosyal medya üzerinden “İkinci Hayatım” adlı hesabıyla takipçileriyle yaşamını paylaşan Kastamonulu bir diplomatın kızı olan Çiğdem Yazıcıoğlu, geçmişe dair özel bir fotoğrafı ve ailesine yönelik duygu yüklü satırlarıyla dikkat çekti.
1982 Yılına Ait Fotoğrafla Anılarını Paylaştı
60 yaşında geçirdiği kaza sonrası yaşamını bambaşka bir perspektiften anlatmaya başlayan Yazıcıoğlu, son paylaşımında 1982 yılına ait özel bir kareye yer verdi. Paylaştığı fotoğrafın Arjantin'in başkenti Buenos Aires'teki Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçilik binası önünde çekildiğini belirtti.
“Fotoğraf 1982 yılından, TC Buenos Aires büyükelçilik binasının önünde. Yanlarında çok sevdiğimiz köpeğimiz Topaz.
Annem 52 babam 62 yaşında. Ne kadar gençlermiş. Ben o zamanlar onlara bakıp yaşlarını başlarını aldılar diye düşünüyordum. Oysa henüz ne kadar gençlermiş.”
Kastamonulu Bir Diplomatın Kızı: Emin Âli Binkaya'nın İzleri
Yazıcıoğlu, paylaşımında babası Emin Âli Binkaya'nın kariyerinden ve kişiliğinden de söz etti. Galatasaray Lisesi ve ardından Mülkiye mezunu olan Binkaya’nın, Türkiye’yi yurt dışında uzun yıllar başarıyla temsil ettiğini dile getirdi.
“Babam Emin Âli Binkaya 1940 Galatasaray mezunuydu. Sonra da Mülkiye’yi bitirdi, Dışişleri Bakanlığı sınavını kazanarak 3.katip olarak gittiği Moskova’da Türkiye Cumhuriyetini temsile başladı. Sırasıyla Viyana, Roma, Şikago, Bağdat, Islamabad, Rabat, yine Roma ve Buenos Aires’e ilaveten Ankara’da da muhtelif görevlerde bulundu. Mütevazi ama iyi eğitimli bir Kastamonu ailesinden gelen babam sular seller gibi Fransızca ve İngilizce konuşur, eğitime, okumaya büyük önem verirdi. Çok iyi bir Büyükelçi, diplomat kavramının hakkını veren bir beyefendiydi.”
Devlet Temsilinden İnsanlığa Uzanan Bir Portre
Yazıcıoğlu, babasının sadece diplomatik başarılarıyla değil, aynı zamanda insani duruşuyla da iz bıraktığını vurguladı. Onun nazik, saygılı ve ağırbaşlı tavırlarının herkes üzerinde etkileyici bir izlenim bıraktığını ifade etti.
“Çok nazik bir insandı. Hayatı devlet başkanları, krallar, başbakanlar ve benzeri mevkilerdeki insanlarla geçse de beraber çalıştığı, tanıştığı herkese, hangi konumda olurlarsa olsunlar aynı saygıyla yaklaşır, mesafeli ama ilgili, dürüst, ağırbaşlı ve mütevazi tarzıyla etkileyici bir portre çizerdi.”
“Yaş aldıkça izlerini daha iyi görüyorum”
Paylaşımının sonunda ise Yazıcıoğlu, babasının vefatına ve hayatındaki etkisine dair duygularını şu sözlerle dile getirdi:
“Babamı, bugünün şartlarında erken sayılabilecek yaşta kaybettik. 72 yaşındaydı. Yaş aldıkça bendeki izlerini daha iyi görebiliyorum.”