Kastamonu’nun tarihi dokusuyla öne çıkan Nasrullah Meydanı’nda faaliyet gösteren esnaf, geçmişten günümüze uzanan anlamlı bir geleneği yaşatmaya devam ediyor.
Yıllardır sürdürülen “siftah parası” uygulaması, sadece ticari bir alışkanlık olmanın ötesinde, esnaf arasında dayanışma, birlik ve gönül bağını güçlendiren önemli bir kültürel miras olarak dikkat çekiyor.

Nasrullah Meydanı, Ticaretin ve Geleneğin Merkezi
1506 yılında Nasrullah Kadı tarafından inşa ettirilen Nasrullah Camisi’nin önünde yer alan Nasrullah Meydanı, yüzyıllardır Kastamonu’nun en önemli alışveriş noktalarından biri olmayı sürdürüyor.

Tarihi atmosferiyle öne çıkan meydanda faaliyet gösteren esnaflar, her sabah iş yerlerini açtıktan sonra komşu dükkânları ziyaret ederek “siftah parası” geleneğini yerine getiriyor.
Sabah saatlerinde başlayan bu ziyaretlerde esnaf, birbirine küçük miktarlarda para takdim ediyor, hal hatır soruyor ve günün bereketli geçmesi için temennilerde bulunuyor. Henüz açılmamış bir dükkân varsa, siftah parası kepengin kilidine bırakılarak geleneğin aksatılmamasına özen gösteriliyor.

“Önce Birbirimizi Görürüz, Sonra Müşteriyi”
Meydanda saat, gözlük ve elektronik eşya tamiri yapan esnaflardan Lütfi Altundal, bu uygulamanın esnaf arasındaki bağı güçlendirdiğini belirtiyor.

Altundal’a göre siftah parası geleneğinin temelinde, esnafın birbirini müşteriden önce görmesi yatıyor. Küçük bir para eşliğinde yapılan bu ziyaretlerin, karşılıklı sohbet ve dayanışma için önemli bir fırsat sunduğunu vurgulayan Altundal, bu davranışın genç nesillere de örnek olduğunu ifade ediyor.

Meydanda bulunan yaklaşık 22 dükkânın bu geleneği sürdürdüğünü aktaran Altundal, esnafın her sabah birbirini ziyaret ederek hem sosyal bağlarını güçlendirdiğini hem de moral depoladığını dile getiriyor.

Günlük Hayat ve İhtiyaçlar Paylaşılır
Yaklaşık 40 yıldır Nasrullah Meydanı’nda esnaflık yapan Mehmet Sırrı Fındıkoğlu da siftah parası uygulamasının köklü bir Anadolu geleneği olduğuna dikkat çekiyor.

Bu buluşmalar sırasında sadece ticaret değil, günlük yaşam, sağlık durumu ve varsa ihtiyaçların da konuşulduğunu belirten Fındıkoğlu, geleneğin esnaf arasında saygı ve sevgi ortamı oluşturduğunu söylüyor.
Yeni nesilde bu tür alışkanlıkların giderek azaldığını ifade eden Fındıkoğlu, paranın miktarının değil, niyetin ve paylaşımın önemli olduğunun altını çiziyor.

“Merak Etmek ve Sahip Çıkmak da Bu Geleneğin Parçası”
1989 yılından bu yana meydanda gözlükçülük yapan İsmail Kargılı ise siftah parası geleneğinin aynı zamanda bir vefa göstergesi olduğunu dile getiriyor. Bir dükkânın geç açılması ya da kapalı kalması durumunda diğer esnafın durumu merak ettiğini ve iletişime geçtiğini aktaran Kargılı, bu sayede kimsenin yalnız bırakılmadığını söylüyor.
Kastamonu’daki bu anlamlı gelenek, sadece ticari bereketi değil, insan ilişkilerini ve toplumsal dayanışmayı da canlı tutmaya devam ediyor.





