Kastamonu’nun Ağlı ilçesi, yüzyıllardır meyve veren benzersiz Türk fındığı ağaçlarına ev sahipliği yapıyor. Tunuslar ve Müsellimler köylerinde yer alan bu ağaçların bazıları, yapılan incelemelere göre 500 yılı aşkın bir süredir doğal yaşamlarını sürdürüyor.
Kastamonu Valiliği ve İl Özel İdaresinin hazırladığı Kastamonu Anıt Ağaçları kitabında da bu tarihi bilgi yer alıyor.
Devasa Boyutları ve Özellikleriyle Türk Fındığı
Tek gövdesiyle 30 metreye kadar uzayabilen Türk fındığı ağaçlarının meyveleri sivri ve kabukları oldukça sert. Ancak iç kısmı yağ oranı yüksek ve lezzetiyle dikkat çekiyor.
Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Silvikültür Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sezgin Ayan, Türk fındığının Türkiye’de genellikle Batı Karadeniz bölgesinde görülen nadir türlerden biri olduğunu vurguluyor.
Prof. Dr. Ayan, Tunuslar köyündeki ağaçların yaşına dair şunları belirtti: “İlk tespitlerimize göre bu ağaçların yaşı minimum 370 yıl. Daha detaylı incelemelerle 500 yılı bulabileceğini öngörüyoruz. Hem çap ölçümleri hem de gözlemlerimiz, ağaçların ileri yaşta olduğunu gösteriyor.”
Müsellimler köyünde ise bazı ağaçların çok daha yaşlı olabileceği ifade ediliyor. Ayan, “Ağaçların güçlü gövde odunu ve öz odununun kırmızımtırak rengi, uzun ömürlü olmalarını sağlıyor. Bu sayede bazı bireyler doğal yaşamlarında ileri yaşlara ulaşabiliyor” dedi.
Köylüler Fındıkları Toplamaya Devam Ediyor
Müsellimler köyü sakinlerinden Hakkı Aslan, köydeki fındık ağaçlarının hâlâ verimli olduğunu belirtti. Aslan, “Ağaçlar meyve verdiğinde topluyoruz, isteyenlere veriyoruz, kendimiz de yiyoruz. Pazarda satmıyoruz ama isteyen olursa satıyoruz” ifadelerini kullandı.
Fındıkların başka yerde yetişmediğine dikkat çeken Aslan, “Bu fındık çok özel. Lezzeti ve yağ oranı yüksek. Toprakta değil, çakılların ve kayaların arasında yetişiyor. Başka bir yere dikerseniz meyve vermez. Bu ağaçlar burada yüzyıllardır var ve hâlâ verimli” diye konuştu.
Tarihi Ağaçlar Kesintisiz Meyve Veriyor
Kastamonu Anıt Ağaçları kitabının yazarlarından Cebrail Keleş, ağaçların tesadüfen keşfedildiğini açıkladı. Keleş, 2010 yılında Türk-Tunus Dostluk Günü etkinliği sırasında yolu üzerindeki ağaçları fark ettiğini belirtti: “Böylesine büyük fındık ağaçlarını daha önce görmemiştim. Araştırınca çevrede çok sayıda ve tarihsel öneme sahip olduklarını öğrendik.”
Bölgedeki fındık ağaçlarının 500 yıl civarında yaşa sahip olduğunu belirten Keleş, “Bu ağaçlar kesintisiz meyve vermeye devam ediyor. İlk fidanlar 1500’lü yıllarda dikilmiş. Nesiller boyunca aynı şekilde kaldılar ve meyve vermeye devam ediyorlar. Bir fındık ağacının ömrü 1000 yılı aşabilir. Belki yüzlerce yıl daha meyve vermeye devam edecekler” dedi.