Kastamonu’nun sahil ilçesi Abana’da kayalık bölgelerde dikkat çeken hareketlilik, vatandaşların merakını uyandırdı. Sahil boyunca dolaşan ve kayalık alanlarda zaman geçiren bir grup kişi, çevredekilerin dikkatini çekti. İlk bakışta ne yaptıkları anlaşılamayan bu kişilerin, uzun süre kayalıklar üzerinde bir şeyler topladığı görüldü. Durumun anlaşılması ise kayalıklardan indiklerinde mümkün oldu. Topladıkları ürünün, doğanın adeta gizli hazinesi olan kaya koruğu olduğu anlaşıldı.
Kayalıkların Şifa Deposu: Kaya Koruğu
Halk arasında deniz rezenesi, kulak otu, naser otu veya saksı güzeli gibi isimlerle de bilinen kaya koruğu, kıyı kesimlerinde doğal olarak yetişen, sukulent ailesine ait bir bitki. Etli yaprakları, sarı çiçekleri ve sert yapısı ile tanınan bu çok yıllık bitki, hem doğada kendiliğinden yetişmesi hem de şifa kaynağı olmasıyla biliniyor.
Toplayıcı vatandaşlar, kaya koruğunu ticari amaçla topladıklarını ve bu bitkiden ekonomik gelir elde ettiklerini belirtti. Son yıllarda doğal ürünlere olan ilginin artmasıyla birlikte, kaya koruğu gibi şifalı bitkilere de talep giderek büyüyor.
Kaya Koruğu Ne İşe Yarar?
Geleneksel tıpta uzun yıllardır kullanılan kaya koruğu, sindirim sistemi rahatsızlıklarına karşı doğal bir çözüm olarak öne çıkıyor. Antioksidan içeriğiyle bağışıklık sistemini güçlendirirken, zengin C vitamini içeriği sayesinde özellikle skorbüt hastalığı gibi vitamin eksikliğine bağlı rahatsızlıklarda etkili olduğu biliniyor. Aynı zamanda cilt problemlerinde ve iltihapların giderilmesinde de destekleyici olarak kullanılıyor.
Kaya Koruğunun Ekonomik Değeri
Pek çok kişi tarafından evde turşusu yapılarak tüketilen kaya koruğu, son zamanlarda internet üzerinden de satışa sunuluyor. Özellikle organik pazarlarda yoğun ilgi gören kaya koruğunun 1200 gramlık turşusu, online satış sitelerinde yaklaşık 349,90 TL gibi fiyatlardan alıcı buluyor. Bu da bitkinin ticari değerini gözler önüne seriyor.
Doğal Kaynaklara Sahip Çıkmak Gerek
Uzmanlar, doğada kendiliğinden yetişen bu tür bitkilerin bilinçli şekilde toplanması gerektiğini belirtiyor. Aşırı ve kontrolsüz toplanma, ekosisteme zarar verebileceği gibi, bitki türlerinin azalmasına da yol açabiliyor. Özellikle turistik bölgelerde bu tür bitkilerin korunması, sürdürülebilirlik açısından büyük önem taşıyor.