Kastamonu Üniversitesi ile Kastamonu Doğa Koruma ve Milli Park Müdürlüğü iş birliğinde düzenlenen özel bir etkinlik kapsamında, Tosya Off-Road Kulübü üyeleri de katılarak Ilgaz Dağı’nın Büyük Hacet Tepesi’ne tırmanış gerçekleştirdi. 2 bin 587 metre rakımlı zirvede yapılan çalışmalarda, yaklaşık 60 milyon yıl öncesine ait olduğu tahmin edilen deniz fosilleri bulundu. Fosillerin keşfi, Karadeniz’e 90 kilometre uzaklıktaki bu yüksek Ilgaz Dağının tarih öncesi dönemlerde bir deniz yatağı olduğuna işaret ediyor.

Fosiller Canlı Tarihi Gösteriyor
Tosya Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Metal Teknolojisi Öğretmeni Selahattin Kaplan, bölgedeki değerli maden ve taş araştırmalarına danışmanlık yaptığını belirterek, “Ilgaz Dağı’na bugüne kadar altı kez çıktım ve her seferinde fosil örnekleriyle karşılaştım. Bu fosiller öğrencilerimize bölgenin jeolojik geçmişini anlatmak için çok değerli” dedi. Kaplan, fosillerin Paleozoik döneme, yani 60 ila 240 milyon yıl öncesine ait olabileceğini ifade ederek, “Bölgemiz, Asya ve Afrika kıtalarının çarpışmasıyla yükselmiş, Tetis Denizi’nin çekilmesi sonucu Ilgaz Dağı Büyük Hacet Tepesi oluşmuştur. Burada oluşan mercan kayalıkları ve deniz canlıları fosilleri, geçmişte denizle kaplı olan bu coğrafyayı gözler önüne seriyor” şeklinde konuştu.

Deniz Yıldızı ve Midye Fosilleri Büyük Heyecan Yarattı
Kaplan, keşif sırasında deniz yıldızı ve midye fosilleri bulduklarını belirtti. “Bulduğumuz deniz yıldızı fosili, Kuzey Anadolu’nun en yüksek noktasının bir dönem deniz yatağı olduğuna dair önemli kanıtlarımızdan biridir. Kayaları kırdığımızda ortaya çıkan midyeler, 60 ila 240 milyon yıl öncesinin canlı örneklerini gözler önüne seriyor” dedi. Fosillerin öğrenciler için hem eğitici hem de heyecan verici bir deneyim sunduğu vurgulandı.

Ilgaz Dağı: Bölgenin En Yüksek ve En Eski Arazi Parçası
Tosya’da görev yapan coğrafya öğretmeni İsmail Şencan ise, Ilgaz Dağı’nın Büyük Hacet Tepesi’nin bölgenin en yüksek noktası olduğunu belirtti. “Uludağ 2 bin 543 metre ile bilinir; Ilgaz ise 2 bin 587 metreye ulaşarak daha yüksektir. Ayrıca bu bölge çevredeki en eski arazi olarak kayıtlara geçiyor. Çankırı tarafındaki araziler ise daha genç yaşlıdır” dedi.
Doğa ve Tarih Bir Arada
Kastamonu Üniversitesi Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal, yürüyüş sırasında ilginç taş ve fosil örnekleriyle karşılaştıklarını söyledi. “Tosya’daki değerli hocalarımızla zirveye çıktık ve karşılaştığımız taşlar bizi tarih öncesine götürdü. Bu oluşumları yerinde gözlemlemek gerçekten çok gurur verici” diye ekledi.
Bu keşif, Ilgaz Dağı’nın hem doğal hem de tarihsel değerini bir kez daha gözler önüne sererken, bölgeyi bilimsel araştırmalar ve eğitim amaçlı geziler için daha cazip hale getiriyor. Fosiller, sadece tarih öncesi yaşamın izlerini taşımakla kalmıyor, aynı zamanda öğrenciler ve araştırmacılar için eşsiz bir öğrenme deneyimi sunuyor.





