Kastamonu’da yaşayan 46 yaşındaki ev hanımı Kadriye Candan, özellikle Filistinli kadınlar olmak üzere zor dönemlerden geçen kadınların yaşadığı acıları, umutları ve direnişlerini tuvaline yansıttı.
Kastamonu’da yaşayan Kadriye Candan, resimle tanıştığında yalnızca bir hobi olarak başladığı yolculuğun zamanla hayatının merkezine yerleştiğini söyledi. Evinin bir odasını atölyeye çeviren Candan, bugüne kadar yaklaşık 50 tabloya imza attı. Her yeni çalışmasında kendini daha fazla geliştirdiğini belirten Candan, "Kendimi keşfetmeye başladım. Öyle birden bire 'pat' diye yapmadım. Çok araştırdım. Deneme yanılma yöntemiyle kendimi geliştirdim ve artık yapabileceğime inandım." dedi.
Başlangıçta dokulu tablolar yaptığını belirten Candan, daha sonra figüratif çalışmalara yöneldiğini ve resimlerinde kadının gücünü, direncini ve duygularını yansıtmaya odaklandığını söyledi.
“Güçlü Kadınlar” Serisinde Filistinli Kadınlar da Var
Yaklaşık bir yıl önce “Güçlü Kadınlar” adını verdiği seri üzerinde çalışmaya başlayan Candan, kadınların hayat mücadelesini, yaşadıkları zorlukları ve iç dünyalarındaki karmaşayı anlatmayı amaçladı.
Serisinde Filistinli kadınların yaşadığı acıları da tuvale aktaran Candan, Gazze’ye uygulanan ablukayı kırmak için yola çıkan Küresel Sumud Filosu’nu bekleyen Filistinli bir kız çocuğunu da resmetti.
Candan, "Ben bir duygu alarak yaptım. Karşımdaki insanların bana benzer duygular aldığına inanıyorum. 'Güçlü Kadınlar' serimizde 8 tablomuz var. Kadınların yaşadığı sorunlar, her şey var. Mutluluğu, üzüntüsü her şeyiyle güçlü kadın. Kafasının içinde karmaşa olan kadınları yaptım. Filistin'de acı çeken, zulme uğrayan kadınları yaptım. Sonrasında orman yangınlarındaki çaresizliği işledim." dedi.
Küresel Sumud Filosu'nun Gazze'ye uygulanan ablukayı kırmak istediğini hatırlatan Candan, "Çocuk ölümlerine çok üzülüyorum. Bunun dini, dili, ırkı olmaz. Orada üzülen çocukların o umutlu bekleyişlerini, gemiden gelecek umudu resmetmek istedim." ifadesini kullandı.
“İstediğim Duyguyu Alamazsam Baştan Başlıyorum”
Resimlerinde duyguyu ön planda tuttuğunu vurgulayan Candan, yaptığı hiçbir tabloyu satmadığını, en büyük hedefinin eserlerini sergiyle sanatseverlere sunmak olduğunu dile getirdi. Candan: "İlk hedefim sergi açmak, insanlara o duyguyu verebilmek, insanlar gelsinler, görsünler, duyguyu alsınlar. Ben çok profesyonel değilim, kendi kendime öğreniyorum. Bir tabloyu yapmam bir haftamı alıyor. Tablomu bitiriyorum, karşısına geçiyorum, istediğim duyguyu alamadığımda komple beyaza boyuyorum, yeniden başlıyorum. Hayallerimi yansıtıyorum. Şunu söyleyebilirim ki kimse kendini keşfetmekten geri kalmasın. En güzel keşif, insanın kendine yapılanıdır." Diye konuştu.
“Eserlerde Bir Hikaye Var”
Kadriye Candan’ın eşi Yasin Candan ise, eşinin resimle kendini ifade etmesinden mutluluk duyduğunu vurgulayarak, "Yaptığı eserlerde bir hikaye var. Kendini ifade edebilmesi beni çok mutlu ediyor. Gazze'ye, Gazze'de yaşayan kadınlara, çocuklara atıf yapıyor. Hep hikayeleri var yaptığı eserlerin. İnşallah hayallerinin hepsine kavuşur." Dedi.
