Son yıllarda 30’lu yaşlardaki gençlerde artan ani kalp krizi vakaları, tıp dünyasında endişe yaratıyor. Dış görünüşte son derece sağlıklı, düzenli spor yapan ve dikkatli beslenen kişilerde bile kalp krizinin görülmesi, “kalp sağlığı” kavramının yeniden değerlendirilmesini gerektiriyor. Kardiyolog Dr. Dmitry Yaranov, bu durumun yalnızca yaşam tarzıyla açıklanamayacağını, genetik yatkınlık, kronik stres ve yanlış beslenme alışkanlıklarının kalp krizlerinde etkili olduğunu söylüyor.

“Atletik Görünüm Sağlıklı Kalp Anlamına Gelmez”

Dr. Yaranov, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalarda “fit görünümün” her zaman sağlıklı kalp anlamına gelmediğini vurguladı:

“Bazı hastalarım maraton koşucusuydu ama gizli kolesterol plakları taşıyordu. Vücut dışarıdan sağlıklı görünse de damarların içi farklı bir tablo çizebiliyor.”

Yaranov’a göre, damar iç yüzeyinde fark edilmeden oluşan plaklar ani tıkanmalara neden olabiliyor. Bu durum, hiçbir belirti göstermeden kalp kriziyle sonuçlanabiliyor.

Aşırı Diyetler ve Kafein Tüketimi Tehlikeli

Son yıllarda popüler hale gelen yüksek proteinli, düşük karbonhidratlı ve tek tip beslenme diyetleri, LDL (kötü kolesterol) seviyesini artırarak damar sertliğine yol açabiliyor.

Uzmanlar, özellikle uzun süreli “et ağırlıklı” veya “ketojenik” diyetlerin, damar iç yüzeyinde iltihaplanmayı artırarak pıhtı riskini yükselttiğini belirtiyor.

Ayrıca, enerji içecekleri ve aşırı kafein tüketimi, kalp ritim bozukluklarına ve tansiyon dalgalanmalarına neden olabiliyor. Uyku eksikliği ve yoğun stresle birleştiğinde bu etkenler, genç yaşta kalp krizi riskini ciddi şekilde artırıyor.

Genetik Faktörler Göz Ardı Edilmemeli

Dr. Yaranov, bazı vakalarda genetik yatkınlığın da büyük rol oynadığını belirtiyor. Özellikle ailevi kolesterol yüksekliği veya yüksek kan şekeri gibi durumlar, yıllarca fark edilmeden ilerleyebiliyor. Bu nedenle genç yaşta dahi kan tahlili ve kalp kontrollerinin düzenli yapılması büyük önem taşıyor.

Gerçek Sağlık Dengeden Geçiyor

Uzmanlara göre kalp sağlığının korunmasında asıl hedef “mükemmel form” değil, denge ve sürdürülebilir yaşam alışkanlıkları olmalı. Dr. Yaranov’un önerileri şöyle:

  • Tüm gıda gruplarını dışlayan aşırı diyetlerden uzak durun.
  • Sadece kolesterol değil, iltihap (CRP) ve kan şekeri düzeylerinizi de düzenli kontrol ettirin.
  • Yeterli uyku, dinlenme ve toparlanmaya özen gösterin.
  • Bitkisel gıdalar, lif ve antioksidan yönünden zengin beslenin.

Kaynak: Haber Merkezi