İktisatçı Dr. Mahfi Eğilmez, Türkiye'de sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği konusunda önemli uyarılarda bulundu. Geniş tanımlı işsizliğin 10 milyonu aştığını belirten Eğilmez, çalışan/emekli oranındaki bozulmanın ciddi riskler doğurduğunu ifade etti.

1,5 Çalışan 1 Emekliye Bakar Duruma Geldi

Dünya Gazetesi’nin haberine göre Dr. Mahfi Eğilmez, Türkiye’de her 1,5 aktif sigortalı çalışana karşı 1 emekli düşüyor. Oysa ideal oranın 4 çalışana 1 emekli olması gerektiğini vurgulayan Eğilmez, bu dengesizliğin sosyal güvenlik sistemini sürdürülemez hale getirdiğine dikkat çekti.

2024 yılı SGK verilerini paylaşan Eğilmez, Türkiye’de 25 milyon 625 bin 750 aktif sigortalıya karşılık, 16 milyon 677 bin 617 pasif sigortalı (emekli) bulunduğunu açıkladı. Bu dengesizlik, sosyal güvenlik sistemi üzerindeki baskının giderek arttığını ortaya koyuyor.

Geniş İşsizlik Yüzde 28,8'e Dayandı

Dr. Eğilmez, “Geniş işsizlik oranı ne kadar azalırsa çalışan/emekli oranı da sağlıklı orana o kadar yaklaşacak” diyerek istihdamın artırılmasının önemini vurguladı. Geniş işsizliğin işgücünün yaklaşık yüzde 28,8’ine denk geldiğini belirten Eğilmez, bu durumun ekonomideki kırılganlığı artırdığını ifade etti.

SGK Verileri: Harcamalar Arttı, Açık Derinleşti

Eğilmez’e göre 2024 yılı itibarıyla 25 milyon 625 bin 750 aktif sigortalıya karşılık, 16 milyon 677 bin 617 pasif sigortalı (emekli) bulunuyor. Bu rakamlar, sosyal güvenlik sistemindeki dengesizliği net şekilde gösteriyor. SGK’nın 2024 yılı gelirleri 3.962,4 milyar TL’ye ulaşırken, emekli maaşlarına ödenen tutar 2.667,8 milyar TL oldu. Eğilmez, “SGK'nin primler ve diğer gelirlerle birlikte halen emekli maaşlarını ve benzer hakları karşılayamadığına” dikkat çekti.

Risk Ortamı Yatırımın Önünü Kesecek Düzeyde

İstihdamı artırmak için yatırım ortamının güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Eğilmez, mevcut ekonomik risklerin bu süreci olumsuz etkilediğini ifade etti. “Türkiye, yatırım ortamını mutlaka iyileştirmek ve istihdamı yükseltmek zorunda. Bunun da yolu riskleri düşürmekten geçiyor. Sürekli risk yaratan bir ülke konumundan çıkmadığımız sürece her yeni risk başka bir riskin alt yapısını hazırlıyor” sözleriyle mevcut tabloya dikkat çekti.