ABD merkezli Quincy Enstitüsü’nün yayımladığı son rapor, İsrail hükümetinin sosyal medya üzerinden yürüttüğü propaganda faaliyetlerini gözler önüne serdi. Araştırmaya göre, Tel Aviv yönetimi, “Esther Projesi” adı verilen gizli bir program kapsamında sosyal medya fenomenlerine İsrail yanlısı içerikler paylaşmaları için yüksek meblağlarda ödeme yaptı.

“Esther Projesi”nin Detayları

Quincy Enstitüsü’nün Responsible Statecraft dergisinde paylaşılan bilgilere göre, İsrail Dışişleri Bakanlığı’na bağlı Bridges Partners isimli kuruluş, Almanya merkezli Havas Media Group Germany aracılığıyla bu süreci yürüttü. Program kapsamında fenomenlere gönderi başına yaklaşık 7 bin dolar ödendiği, toplamda ise altı aylık süreçte 900 bin dolar harcandığı tespit edildi.

Fenomen Deşifre

Haziran ayında başlayan ve Kasım ayında sona eren bu propaganda kampanyasında 14 ila 18 kişiden oluşan fenomen grubunun 75 ila 90 arasında içerik üretmesi planlandı. Ancak projeye katılan influencerların kimlikleri kamuoyuyla henüz paylaşılmadı.

Bridges Partners’ın Arka Planı

Bridges Partners, Yair Levi ve Uri Steinberg tarafından kurulan bir organizasyon. Şirketin kuruluş amacı “ABD ve İsrail arasında kültürel alışverişi teşvik etmek” olarak açıklansa da, son araştırma bu hedefin ötesinde bir propaganda işlevi üstlenildiğini ortaya koyuyor.

Netanyahu’nun Fenomenlerle Buluşması

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da sosyal medyanın propaganda gücüne dikkat çekti. Netanyahu, 28 Eylül’de Debra Lea, Lizzy Savetsky, Emily Austin, Shay Szabo, Hannah Faulkner, Thatlatinozionist ve Danya Avner gibi tanınmış sosyal medya isimleriyle bir araya geldi.

Toplantıda sosyal medyanın “yeni bir savaş aracı” olduğunu dile getiren Netanyahu, özellikle ABD’deki kamuoyuna ulaşmanın bu yöntemle daha kolay olduğunu savundu. Ayrıca fenomenlerin farklı toplumsal kesimlere erişebilme gücünün İsrail için stratejik bir avantaj olduğunu vurguladı.

Kamuoyunda Yankı Uyandıran İddialar

Quincy Enstitüsü’nün raporu, İsrail’in sosyal medya üzerinden yürüttüğü propaganda faaliyetlerine dair önemli bir belge niteliği taşıyor. Özellikle yüksek miktarda para ödenmesi, fenomenlerin bağımsız içerik üretme anlayışını tartışmaya açarken, dijital platformların uluslararası ilişkilerde nasıl bir rol oynadığına dair yeni soru işaretleri doğurdu.

Kaynak: Dünya