Görür, “Ülkemizin hemen hemen her yerinde büyük deprem olabilir. Gelin eşeğimizi sağlam kazığa bağlayalım” sözleriyle, depreme karşı önlem alınmasının zorunluluğuna vurgu yaptı.

“Depremi Konuşmanın Tam Zamanı”

Sosyal medya hesabı üzerinden açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Görür, Türkiye’de deprem riskinin hiçbir zaman sona ermediğini belirtti. Görür, “Şimdi depremi konuşmanın tam sırası. Deprem yokken, sessizlik hâkimken önlem almazsak, felaket geldiğinde yapacak çok şey kalmaz” diyerek dikkat çekti.

Deprem mekanizmasının milyonlarca yıldır süregeldiğini ifade eden Görür, “Bu sistem yaklaşık 14 milyon yıl önce oluştu ve milyonlarca yıl daha devam edecek. Yani bu doğanın bir gerçeği, kaçamayız ama hazırlıklı olabiliriz” dedi.

“Kentleri Deprem Dirençli Hale Getirelim”

Görür, açıklamasında özellikle kentlerin deprem dirençli hale getirilmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin dört bir yanında aktif fay hatlarının bulunduğunu belirten yer bilimci, “Artık lafla değil, icraatla hareket etmeliyiz. Kentlerimizi, binalarımızı, altyapılarımızı depreme karşı dirençli hale getirelim ki insanlarımız ölmesin” ifadelerini kullandı.

Görür, bu sürecin sadece hükümetin değil, vatandaşın da sorumluluğunda olduğunu dile getirerek, “Her ilde yönetim, halk, altyapı, yapı stoku, çevre ve ekonomi gibi unsurları deprem dirençli hale getirmeliyiz. Halk olarak siz talep edin, yerel yönetimler ve hükümet uygulamaya koysun. 10-15 yıl içinde ülkeyi güvenli hale getirmek mümkün” şeklinde konuştu.

“Sadece Konuşmak Yetmez, Harekete Geçelim”

Prof. Dr. Görür, sözlerini toplumsal bilinç ve eylem çağrısıyla tamamladı:
“Haydi iş başına. Sokağa inin, üretin, çalışın. Etkinliklerle, plaketlerle ya da siyasetle bu iş çözülmez. Hep birlikte taşın altına elimizi koymamız gerekiyor.”

Görür’ün bu uyarıları, özellikle son yıllarda sık sık gündeme gelen deprem riski ve yapı güvenliği konularında yeniden farkındalık oluşturdu. Uzmanlar da Görür’ün çağrısına destek vererek, Türkiye’nin afetlere karşı dayanıklı bir şehirleşme anlayışına acilen geçmesi gerektiğini vurguluyor.

Depreme Karşı Bilinçli Toplum Vurgusu

Uzmanlara göre, depremle mücadelede en önemli unsur toplumun bilinçlenmesi. Eğitimden imara kadar her alanda önlem alınması gerektiğini hatırlatan bilim insanları, vatandaşların da yaşadıkları bölgelerdeki riskleri öğrenip önlem almasının hayat kurtarabileceğini ifade ediyor.

Prof. Görür’ün sözleri, Türkiye’nin deprem gerçeğiyle yüzleşmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Bilim insanlarının ortak görüşü ise açık: “Deprem değil, ihmalkârlık öldürür.”

Kaynak: Dünya