Kuzey yarımkürede hızla etkisini artıran yeni H3N2 grip virüsü, özellikle Japonya, Avustralya ve Avrupa ülkelerinde ciddi bir sağlık tehdidine dönüştü. Son aylarda defalarca mutasyona uğrayan virüsün mevcut grip aşılarına karşı daha dirençli hale gelmesi, salgının seyrini endişe verici boyutlara taşıyor. Sağlık yetkilileri, özellikle çocuklar ile yaşlıların bu yeni dalgadan ciddi şekilde etkilenebileceği konusunda uyarıyor.
Japonya ve Avustralya Salgınla Mücadele Ediyor
Japonya’da kısa sürede artan vaka sayıları nedeniyle ulusal ölçekte salgın ilan edilirken, birçok bölgede okullar geçici olarak kapatıldı. Sağlık otoriteleri, vaka artışının kontrol altına alınabilmesi için sosyal temasın sınırlanması gerektiğini vurguluyor. Benzer bir tablo Avustralya’da da yaşanıyor. Ülkenin sağlık merkezleri, rekor düzeyde hasta başvurusu alındığını bildirirken, hastanelerde yoğunluk her geçen gün artıyor.
Mutasyonlar Aşıların Koruyuculuğunu Azalttı
Avrupa’da ise virüsün geçirdiği mutasyonlar ayrı bir endişe kaynağı haline geldi. Uzmanlar, H3N2’nin yaz aylarında yedi kez mutasyona uğradığını ve bu değişimlerin mevcut grip aşılarının koruyuculuk oranını ciddi ölçüde düşürdüğünü ifade ediyor. İngiltere’de grip sezonunun beklenenden daha erken başlaması ise yeni varyantın hızlı yayılım gücünü gözler önüne seriyor. Sağlık otoriteleri, özellikle kronik hastalığı bulunan bireyleri ve risk grubundakileri dikkatli olmaya çağırıyor.
Çocuklar ve Yaşlılar Daha Ağır Etkileniyor
Yeni varyantın klasik grip belirtileri arasında yer alan ateş, öksürük ve burun akıntısı ile ortaya çıktığı belirtilirken, uzmanlar özellikle çocukların ve yaşlıların virüsü daha ağır geçirdiğini vurguluyor. Bu durumun, mutasyonlar sebebiyle bağışıklık sisteminin virüsü tanıma süresinin uzamasından kaynaklandığı ifade ediliyor. 2017 yılında görülen grip dalgasında yaşanan nefes darlığı ve ciddi sıvı kaybı gibi komplikasyonların bu yıl da yeniden ortaya çıktığı belirtiliyor.
Ani Hava Değişimleri Yayılımı Artırıyor
Uzmanlar, ani sıcaklık değişimlerinin virüsün yayılmasını hızlandırdığına dikkat çekiyor. Soğuk havanın bağışıklığı zayıflatırken, kapalı ve sıcak ortamlara geçişlerin enfeksiyon riskini artırdığı belirtiliyor. Bilim insanları, yaz aylarında tespit edilen yedi mutasyonun küresel ısınma ile ilişkilendirilebileceğini belirtiyor. Havanın virüsleri yok edecek kadar soğuk olmaması, mutasyonların artışına elverişli bir ortam oluşturuyor.
Sağlık Sistemlerinde Yoğunluk Artabilir
Dr. Giuseppe Aragona, özellikle yaşlılar ve kronik hastalığı bulunan kişilerin daha yüksek risk altında olduğuna vurgu yaparak, artan vaka sayılarının sağlık sistemlerini zorlayabileceğini dile getiriyor. Ancak uzmanlar, paniğe kapılmak yerine gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini belirtiyor. Aşılama, erken tanı, kişisel hijyen ve dengeli beslenmenin bu süreçte en etkili koruma yöntemleri arasında olduğu hatırlatılıyor.
