Karar Gazetesi'nin haberine göre 1 Ağustos 2025 itibarıyla aile hekimliği hizmetlerinde zorunlu hale gelen “Aşıla” mobil uygulamasının, sağlık çalışanlarının kişisel cihazlarına indirilme şartı nedeniyle çeşitli sorunlar gündeme geldi. Birlik ve Dayanışma Sendikası’ndan gelen açıklamalar, uygulamanın bireysel haklar ve veri güvenliği açısından riskler taşıdığını ortaya koydu.
Kişisel Cihazlara Yükleme Zorunluluğu Hakkında Endişeler
Sendikanın Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Melike Sizege, “Aşıla” uygulamasının kamuya ait olmayan, yani sağlık çalışanlarının kişisel mülkiyetindeki cihazlara yüklenmesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Sizege, “Bu durum, kişisel mülkiyet hakkına ve çalışanların özel alanına müdahale anlamı taşımaktadır,” diyerek, özellikle iş telefonlarının çoğunun akıllı cihaz olmamasına dikkat çekti. Ayrıca uygulamanın, aile hekimliği sisteminin mevcut işleyişiyle çeliştiğini belirtti.
KVKK Açısından Veri Güvenliği Riskleri
Melike Sizege, uygulamanın kişisel ve tıbbi verilerin, Sağlık Bakanlığı’nın yetkilendirdiği aile hekimliği yazılımlarının dışında başka bir platforma aktarılmasının, “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) açısından ciddi riskler taşıdığını” ifade etti. Sağlık personelinin hem teknik hem de hukuki sorumluluklarla karşı karşıya bırakıldığını ve uygulamanın veri güvenliği açısından yeterli altyapıya sahip olmadığını savundu.
Teknik Aksaklıklar ve Ek İş Yükü Endişesi
Sağlık Bakanlığı’nın SİNA, e-Reçete ve e-Rapor gibi sistemlerinde sık sık yaşanan teknik sorunlara dikkat çeken Sizege, aynı problemlerle “Aşıla” uygulamasında da karşılaşılmasından kaygı duyduklarını dile getirdi. Ayrıca, aşı reddi formlarının hâlâ manuel doldurulmasının ebe ve hemşireler üzerinde ek iş yükü oluşturduğunu belirtti.
Aşı Reddine İlişkin Kayıt Seçeneğinin Olmaması
Sizege, “Aşıla” uygulamasında aşı reddine dair herhangi bir kayıt seçeneğinin bulunmadığını belirterek, mevcut aile hekimliği yazılımlarındaki kayıt sisteminin dışına çıkmanın “gereksiz ve tehlikeli bir adım” olduğunu vurguladı. Uygulamanın hem teknik altyapısının yetersiz olduğunu hem de hukuki, mesleki ve maddi sorumluluğun tamamen sağlık çalışanlarının omuzlarına yüklendiğini sözlerine ekledi.
