Amerika’da mimar ve eğitimci olarak çalışmalarını sürdüren Gökçe Saygın, memleketi Kastamonu’nun Şenpazar ilçesinde çocuklar için unutulmaz bir mimarlık atölyesi etkinliği gerçekleştirdi. Etkinlik, sadece çocuklara mimariyi sevdirmekle kalmadı; aynı zamanda köklü bir aile hikayesini de gün yüzüne çıkardı.
Atölyeye katılan çocuklar, geleneksel Kastamonu ev mimarisi hakkında bilgi edinerek kendi özgün tasarımlarını üretme fırsatı yakaladı. Bu özel çalışmanın en dikkat çekici yönlerinden biri ise, etkinliğin 70 yıl önce Gökçe Saygın’ın dedesi Cemal Gürsoy tarafından inşa edilen tarihi ahşap evde düzenlenmiş olmasıydı. Köy Enstitüsü mezunu bir öğretmen olan Gürsoy’un elleriyle yaptığı bu ev, geçmişin izlerini taşıyan bir öğrenme mekânı olarak yeniden hayat buldu.
Gökçe Saygın, dedesinin bu köyde öğretmenlik yaptığını ve babasının da yıllar sonra Belediye Başkanı olarak köye önemli katkılarda bulunduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Bu Hikayeyi Çocuklara Aktarmak Benim İçin Çok Kıymetli"
“Bu ev sadece bir yapı değil; dayanışmanın, emeğin ve sevginin simgesi. O dönemlerde Köy Enstitülü büyüklerimiz birçok zanaata sahipti, mimarlık da bunlardan sadece biriydi. Yıllar sonra bu hikâyeyi çocuklara aktarmak benim için çok kıymetli.”
Etkinliğe gelen çocuklar, Kastamonu'nun geleneksel mimarisini hayal güçleriyle birleştirerek ilham verici projelere imza attı. Tarihi ve kültürel değerlerin çocuklarla buluştuğu bu mimarlık atölyesi, geçmiş ile gelecek arasında güçlü bir köprü kurdu.
Amerika’dan Şenpazar’a İlham Taşıdı
Etkinliğe gösterilen yoğun ilgiden oldukça memnun kalan Gökçe Saygın, çocukların ne kadar ilgili ve hazırlıklı olduklarını şu sözlerle dile getirdi:
“Çocuklarımız çok yetenekli ve akıllılar. Kapıdan içeri girdiğimde beni kır çiçekleriyle karşıladılar. Bu tür etkinliklere gerçekten çok ihtiyaçları var.”
İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi mezunu olan Gökçe Saygın, New York Belediyesi ve Amazon gibi prestijli kurumlarla projeler yürüttü. 2012 yılında kurduğu çocuk mimarlık okulu arKIDect ile oyun, tasarım ve mimarlığı bir araya getirerek çocuklara erken yaşta yaratıcı düşünmeyi öğretmeyi hedefliyor.
Amerika’dan Şenpazar’a uzanan bu anlamlı yolculuk, mimarlığın sadece büyük şehirlerde değil, küçük köylerde ve her yaş grubunda öğretilebileceğini bir kez daha gösterdi.