Kastamonu’nun Taşköprü ilçesine bağlı Çetmi köyünde açılan kursta eğitim alan kadınlar, kullanılmayan eşyaları geri dönüştürerek çeyizlik ürünler tasarlıyor ve bu ürünleri internet üzerinden satışa sunarak gelir elde ediyor.
Atıl Okul, Yaşam Merkezine Dönüştü
Kullanım dışı olan köy okulu, Taşköprü Kaymakamlığı, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Çetmi Köyü Muhtarlığı’nın iş birliğiyle 2021 yılında köy yaşam merkezine dönüştürüldü. Bu merkezde düzenlenen el sanatları kursları sayesinde köy kadınları, hem boş zamanlarını değerlendiriyor hem de becerilerini geliştirerek aile ekonomisine katkı sağlıyor.
Eski Eşyalar Yeniden Hayat Buluyor
Kadınlar, evlerinde kullanmadıkları eski masa örtüsü, kanepe kumaşı, dokuma parçalar gibi malzemeleri değerlendirerek, aldıkları eğitim doğrultusunda çeyizlik ürünlere dönüştürüyor. Çanta, önlük, süs eşyası gibi birçok ürün, e-ticaret siteleri aracılığıyla satışa sunuluyor. Kursta şu anda 30’dan fazla kadın aktif olarak eğitim alıyor ve çevre köylerden de yoğun katılım gözleniyor.
“Uzun yıllardır kullandıkları eşyaları yeniden kurguluyorlar”
Taşköprü İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Şirin, sürece ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
"Kaymakamlığımız ve muhtarlığımızla iş birliği içerisinde kapalı olan köy okulumuzu yaşam merkezi haline getirdik. 'Birlikten kuvvet doğar' atasözüne de uygun olarak kursiyerlerimizle çalışmalarımıza sahip çıktılar, açtığımız kursa katılım sağladılar. Hocalarımızın da desteğiyle hem yeni ürünler tasarlandı hem de üretildi. Aynı zamanda da uzun yıllardır kullandıkları, artık atılacak noktadaki eşyaları geri dönüşümle atıktan sanata dönüştürüyorlar. Bu geri dönüşümün yanında bir de ileri dönüşüm var günümüzde, yani mevcutta kullanılana değer katacak şekilde yeni bir yaklaşımla ürün tasarlıyorsunuz. Onu da insanların hizmetine sunuyorsunuz. Hem kendilerine hem çocuklarına yeni çeyizler oluşturuyorlar. İşin açıkçası bu da hem geri dönüşüm hem ileri dönüşüm ki günümüzde işte iklim değişikliğidir, çevre korumadır gibi atıkların değerlendirilmesi sevindiricidir. Sonuçta sınırsız bir doğal kaynaklarımız yok. Çok güzel bir yapıyı kurgulamışlar."
“Eski masa örtüsü ve kanepeler, dokumalar, şimdi önlük haline geldi”
Kurs öğretmeni Semra Özkan da duygularını şu sözlerle paylaştı:
"Bir kadın olarak el işi yapmak beni çok rahatlatıyor. Çocuklar olsun, ev halkı olsun, iş olsun sonrasında el işi yapmak beni çok rahatlatıyor. Ben bu işi öğrendim ve diğer arkadaşlara da öğretmek çok zevkli oldu. Açıkçası çok severek yapıyorum, örnek verirsem kağıt ipten başlayarak tel kırma, kanal çantalarımız, önlüklerimiz bunların içinde geri dönüşümlerimiz de var. Örneğin bir teyzemizin gelinliğinden çanta yaptık. Çünkü ona dair bir hatırası var. Biz bunu bir çanta haline getirdik. Eski kanepelerimizi, masa örtüsü ve Taşköprü'nün dokumaları sandıklarda duruyordu. Şimdi artık önlük haline geldi ve kullanıyorlar."
“30 tane kursiyerimiz var, çevre köylerden de gelen kursiyerler oluyor”
Usta öğretici Hanife Kaplan ise kursa olan ilgiden memnun olduklarını belirtti:
"Kursiyerlerimiz güzel işler çıkartıyorlar. Bundan dolayı biz memnunuz. 2019 yılında burası kapanmış, sonrasın biz buranın bir sınıfını kullanmaya başladık. Daha sonra köy yaşam merkezi oldu ve ana sınıfı açıldı. Bir sonraki yıl Semra arkadaşımızı bizim yanımızda gönderdiler. Talep çok olduğu için 2 sınıfız. Çevre köylerden de gelen kursiyerlerimiz oluyor. Köylerimizden çok rağbet var. Diğer köylerde de bunun gelişmesi gerek diye düşünüyorum. Çünkü şehir merkezlerinden daha çok ihtiyaç var. Burada sosyal olarak da kendilerini çok fazla geliştirdiler."
“Buraya gelelim diye can atıyoruz”
Kursa katılan Hatice Kurtuluş da kurs ortamını şöyle anlattı:
"Burada hep beraber daha da samimi bir ortam oluştu. Sanki erkeklerin bir kahvehanede buluşması gibi biz de buraya bir an önce gelelim diye can atıyoruz. Burada çok güzel ürünler yapıyoruz. Hocalarımızın sayesinde burada olmaktan çok mutluyuz. Çok değişik ve çok güzel ürünler yapıyoruz. Arkadaşlarımızla beraber isteyen istediği her şeyi yapıyor. Her şeyi burada geri dönüştürebiliyoruz. Çeyizlik örenler de var."
“Gelinliğimden çanta yaptım”
63 yaşındaki kursiyer Melahat Yüksel, yıllar öncesine ait eşyaları dönüştürmenin duygusal yönünü şöyle dile getirdi:
"Ben, bu yaşta buraya geliyorsam gençlere de gelmelerini tavsiye ederim. Her şey yapılıyor, çeyizler gençlerimize göre daha güzel oluyor. Ben torunlarımla çarşaf, dantel sardım. Ben, 45 senelik evliyim. Çeyizlerimi çıkarttım. Gelinliğimden çanta yaptım. 45 yıllık gelinlik elbiselerimizin pullarıyla çantalar yaptım. Çok güzel bir yaşantımız var. Çok güzel oluyor."
Kursiyer Zehra Atasoy ise kursta ürettiği ürünleri satarak gelir elde ettiğini ve bunun kendisini motive ettiğini söyledi.
