Kastamonu’nun Taşköprü ilçesine bağlı Donalar (Süleyman) Köyü, tarih ve arkeoloji meraklıları için önemli bir kültürel miras barındırıyor. Bölgedeki kaya mezarı, ilk kez Prof. R. Leonhard tarafından keşfedilmiş ve sonraki yıllarda Kastamonu Müzesi Müdürü Ahmet Gökoğlu tarafından incelenerek akademik yayınlarda yer almıştır. Bu mezar, hem yapısal özellikleri hem de kabartmalarıyla dikkati çekiyor.
Kaya Mezarının Öne Çıkan Kabartmaları
Donalar Köyü’ndeki kaya mezarının en dikkat çeken noktası, alınlık kısmında yer alan kartal figürüdür. Kartalın hemen altında iki aslan, onların altında ise karşılıklı olarak yerleştirilmiş başka iki aslan kabartması bulunmaktadır. Mezarda köşelere ise griffonlar—mitolojide aslan vücudu, kuş başı ve kanatlara sahip yaratıklar—yerleştirilmiştir. Ayrıca mezarda, hörgüçlü bir öküz kabartması da göze çarpmaktadır. Arkeologlar, mezardaki bu hayvan figürlerinin farklı dönemlerde eklendiğini düşünmektedir.
Yapım Tarihi ve Tarihsel Önemi
Arkeolojik araştırmalara göre, kaya mezarının MÖ. VII. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilmektedir. Ancak mezardaki kabartmaların, MÖ. IV. yüzyılın başlarında eklenmiş olduğu ileri sürülüyor. Bu durum, mezarın farklı dönemlerde kullanım gördüğünü ve sonraki kültürlerin mezarı kendi sanat anlayışlarıyla zenginleştirdiğini göstermektedir.
Kültürel ve Turistik Değer
Donalar Köyü’ndeki kaya mezarı, sadece arkeologlar için değil, kültür turizmi açısından da büyük önem taşıyor. Özellikle kartal ve aslan figürlerinin detaylı işçiliği, ziyaretçilere antik dönemin sanatsal anlayışını gösteriyor. Aynı zamanda mezar, bölgedeki diğer tarihi yapılarla birlikte Kastamonu’nun zengin kültürel mirasına ışık tutuyor.
Taşköprü’deki bu eşsiz kaya mezarı, hem tarih meraklıları hem de fotoğrafçılar için cazip bir keşif noktası olarak öne çıkıyor. Arkeolojik veriler ve kabartmaların incelenmesi, bölgenin antik dönemlerdeki sosyal ve kültürel yaşamına dair önemli ipuçları sunuyor.
