Türkiye'nin kırk yılı aşkın süredir mücadele ettiği terör örgütü PKK, silahlı faaliyetlerine son verme yönünde tarihi bir adım attı. 11 Temmuz 2025’te Irak’ın Süleymaniye kırsalında düzenlenen törenle, örgüte mensup 30 kişilik ilk grup sembolik olarak silahlarını bıraktı. Bu gelişme, Türkiye'nin terörle mücadelesinde yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendiriliyor.
Süleymaniye'de Kritik Tören: Silahlar Ateşe Atıldı
Tarihi tören, Süleymaniye kentine bağlı Casana Mağarası bölgesinde gerçekleşti. Uluslararası medya kuruluşları ve Türkiye'den bölgeye giden bir heyetin gözetiminde yapılan törende, 15’i kadın 15’i erkek olmak üzere toplam 30 PKK mensubu silahlarını yakarak imha etti. Törene katılanlar arasında, terör örgütü üst düzey isimlerinden KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat ile birlikte DEM Parti temsilcileri de yer aldı.
Silahların büyük bir kazan içerisine atılıp ateşe verilmesi, 41 yıldır süregelen çatışmalı dönemin son bulduğuna dair güçlü bir sembol olarak kayıtlara geçti. Tören, hem Türkiye kamuoyunda hem de uluslararası platformda büyük yankı uyandırdı.
Öcalan’ın Çağrısı Süreci Harekete Geçirdi
Bu tarihi gelişmenin arkasındaki en önemli unsur, Abdullah Öcalan’ın yaptığı çağrı oldu. Cezaevinden kamuoyuna ilettiği mesajla örgütün silah bırakma sürecine geçmesi gerektiğini vurgulayan Öcalan, PKK içinde yeni bir sayfanın açılmasına öncülük etti. Bu çağrı üzerine harekete geçen örgüt, silahlı mücadelenin yerini siyasal ve demokratik mücadeleye bırakacağını açıkladı.
"Terörsüz Türkiye" hedefiyle atılan bu adım, çözüm sürecinin en somut göstergesi olarak öne çıktı. Uzmanlar, sürecin devam etmesi halinde bölgedeki huzur ve istikrar ortamının güçleneceğini belirtiyor.
Gözler Devam Eden Süreçte
Silah bırakma töreni, sadece sembolik bir adım olarak kalmayıp aynı zamanda yeni bir dönemin başlangıcı olarak görülüyor. Türkiye’nin terörle mücadelesinde önemli bir dönüm noktası olan bu gelişme, barış ve uzlaşı için umut verici bir sinyal olarak değerlendiriliyor.
Yetkililer, önümüzdeki günlerde farklı bölgelerde benzer törenlerin düzenlenmesinin planlandığını ve örgüte mensup diğer grupların da silah bırakma sürecine dahil edileceğini ifade etti. Türkiye’nin güvenlik politikalarında yeni bir dönemin kapısını aralayan bu süreç, hem iç politikada hem de bölgesel barış açısından kritik bir eşik olarak kabul ediliyor.
