Kastamonu Üniversitesi’nde düzenlenen "Hidrometeorolojik Afetlere Karşı Kentsel Dirençlilik" temalı çalıştayda konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Küçük, sel, fırtına, kuraklık ve heyelan gibi afetlerin Türkiye'de etkisini giderek artırdığını belirterek, bu afetlere karşı dayanıklı yapıların ancak sağlam düşünsel temellerle inşa edilebileceğini ifade etti.
14-16 Mayıs 2025 tarihlerinde Kastamonu Üniversitesi İç Su ve Deniz Balıkları Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi öncülüğünde düzenlenen çalıştay, Sezai Karakoç Salonu’nda yapılan açılış programıyla başladı. Bilimsel katkılarla kentsel alanlarda afetlere karşı daha dirençli sistemlerin nasıl geliştirileceğinin tartışıldığı üç günlük etkinlik, akademisyenler, uzmanlar ve ilgili kurumlardan temsilcileri bir araya getiriyor.
Etkinlik; Kastamonu Valiliği, AFAD İl Müdürlüğü, Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı ilgili birimler, Bozkurt Belediyesi, Türk Kızılayı Kastamonu Şubesi ve THY Kastamonu Müdürlüğü gibi birçok kurumun desteğiyle yürütülüyor. Koordinatörlük görevini ise Kastamonu Üniversitesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Bekir Taştan üstleniyor.
“Afetlere Karşı Direnç, Bilim ve Ortak Akılla Sağlanabilir”
Programda konuşan Prof. Dr. Ömer Küçük, iklim değişikliğinin artık geleceğe dair bir tehdit değil, günümüzün temel sorunlarından biri olduğunu vurguladı. 2021 yılında Bozkurt’ta yaşanan sel felaketinin sadece bir afet değil, aynı zamanda önemli bir uyarı olduğuna dikkat çeken Küçük, “Bu çalıştay, o uyarıya kulak verdiğimizin ve bilimin rehberliğinde çözüm yolları üretmeye çalıştığımızın göstergesidir. Türkiye’nin dört bir yanından gelen akademisyenlerin katkısıyla, dirençli kentlerin sadece fiziksel değil, düşünsel sağlamlıkla da inşa edilebileceğini hep birlikte göstereceğiz” diye konuştu.
“Geleceğe Hazırlıklı Olmak İçin Bugünden Adım Atmalıyız”
Kastamonu Vali Yardımcısı Aydın Ergün ise iklim değişikliği ve hızlı nüfus artışı nedeniyle kentlerin doğayla uyumlu gelişim gösteremediğini ifade ederek, bu durumun afetlere açık hale gelmeye neden olduğunu belirtti. Ergün, afetlere sadece müdahale etmekle yetinilmeyip, öncesinde hazırlıklı olmanın ve riskleri en aza indirgeyecek dirençli yapılar kurmanın önemini vurguladı. “2000-2019 yılları arasında yaşanan afetlerin sayısı, bir önceki yirmi yıla göre iki katına çıkmıştır. Bu durum, özellikle kırılgan altyapıya sahip şehirler için büyük bir tehdit oluşturuyor” dedi.
“Dirençli Kentler Toplumun Tüm Kesimlerinin Sorumluluğudur”
AFAD Kastamonu İl Müdürü Dr. Suat Tüfekçi, kentlerin, iklim değişikliğine karşı en kırılgan alanların başında geldiğini belirtti. Altyapı eksiklikleri, aşırı kaynak kullanımı ve plansız şehirleşmenin bu savunmasızlığı artırdığını vurgulayan Tüfekçi, Kastamonu İl Risk Azaltma Planı kapsamında 91 eylemin belirlendiğini ve bunların yüzde 72’sinin hayata geçirildiğini kaydetti. Tüfekçi, “Herkes bu sürecin bir parçası olmalı. Dirençli kentler, yeşil alanların artırılması, sağlam altyapılar, etkin kriz planları ve toplumsal farkındalıkla inşa edilebilir” dedi.
“Bilimsel Bilgiyle Afet Yönetimi Arasında Köprü Kurmalıyız”
Çalıştayın ev sahiplerinden Kastamonu Üniversitesi İç Su ve Deniz Balıkları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ekrem Mutlu, bilimsel bilgi ile afet yönetimi arasında güçlü bağlar kurmanın önemine dikkat çekti. Mutlu, son otuz yılda Karadeniz Bölgesi’nde meydana gelen sellerde 149 kişinin yaşamını yitirdiğini belirterek, bu felaketlerin, toplumun afetlere karşı daha bilinçli olması gerektiğini gösterdiğini ifade etti.
Mutlu ayrıca, çalıştay kapsamında Karadeniz Bölgesi’ndeki sel ve heyelan olaylarına dair çözüm önerilerinin de tartışılacağını belirtti. Program sonunda çalıştaya katkı sunan kişi ve kuruluşlara teşekkür belgeleri takdim edildi.
İlk Gün Bilimsel Oturumlarla Tamamlandı
Programın bilimsel oturumlarında Prof. Dr. Ali Ümran Kömüşcü, “İklim Değişikliği ve Batı Karadeniz’e Etkileri” konulu sunumunu gerçekleştirirken, Prof. Dr. Hüseyin Turoğlu da Bozkurt ilçesindeki sel riskini ele alan sunumuyla katkı sundu.
Çalıştayın ikinci gününde teknik sunumlar ve kentsel dirençlilik üzerine oturumlar gerçekleştirilecek. Son gün ise, 2021 yılında büyük sel felaketinin yaşandığı Bozkurt-Abana bölgesine teknik bir inceleme gezisi düzenlenecek.
