Yeşilçam’ın en sevilen ve unutulmaz oyuncularından biri olan Ahmet Turgutlu, Türk sinemasına önemli bir miras bırakmış bir isimdir. Ancak, çok az kişi bilir ki, bu efsane oyuncu aslında Kastamonu’nun köklü topraklarından çıkmış bir yetenekti.
Ahmet Turgutlu, 1927 yılında İstanbul’un Sarıyer ilçesinde doğmuş olsa da, aslen Kastamonulu olup, Kastamonu’nun kendine özgü kültürü ve insan yapısından beslenerek, sinema dünyasında kendine sağlam bir yer edinmiştir.
Kastamonu’dan İstanbul’a: Bir Hayat Hikayesi
Ahmet Turgutlu’nun babası Kastamonulu annesi ise İzmir Karşıyaka'dan İstanbul’a göç etmiş ve burada yaşamlarını sürdürmekteydi.
İstanbul’un Sarıyer ilçesinde açtığı Kostarika Meyhanesi, onun hayatını tamamen değiştirmiştir. Yeşilçam’ın ünlü isimleriyle tanışmasına olanak sağlayan bu meyhane, Turgutlu'nun sinema dünyasına adım atmasına yol açmıştır. Zamanla “Kostarika Ahmet” olarak anılmaya başlanan Turgutlu, sahneye adım attığı ilk günden itibaren, halkın içinden gelen bir figür olarak ekranlarda yer almıştır.
Köstebek Gibi Rol Almak: Kostarika Ahmet’in Mirası
Kostarika Ahmet’in sinemada oynadığı roller, çoğunlukla halktan gelen, halkın derdini anlatan karakterlerden oluşuyordu. Bakkal, manav, kasap, aşçı, bekçi gibi sıradan ama çok derin karakterlerle izleyicinin karşısına çıkmıştır. 1960’lı yıllardan sonra, adeta Yeşilçam’ın vazgeçilmez isimlerinden biri haline gelmiştir. "Kostarika Ahmet" adı, sinemada rol aldığı karakterlerle özdeşleşmiş, her ne kadar kötü adam rolüyle tanınsa da halkın takdirini kazanmayı başarmıştır.
Ailesini Geçindirebilmek İçin Sahneye Çıktı: Kostarika Ahmet’in Öyküsü
Ahmet Turgutlu'nun sinemaya olan ilgisi, sadece şöhret kazanmak amacıyla değil, ailesini geçindirebilmek için bir araç olmuştur. Altı çocuk babası olan Turgutlu, zorlu koşullar altında bir gecekonduda yaşamış ve bu şartlar altında da sinemada varlık göstermeyi başarmıştır. Son olarak 1993 yılında "Oğlum ve Ben" filminde rol alnmıştır. Onun için sinema, sadece bir iş değil, ailesine bir gelecek sağlamanın aracıdır. Yaşadığı zorluklar ve mücadelesi, sinemada da kendini göstermiş ve izleyicilerle derin bir bağ kurmuştur.
Kostarika Ahmet, 15 Haziran 1994 tarihinde İstanbul'da yaşamını yitirdi.
