Türkiye’de şehirlerin yenilenme sürecini doğrudan etkileyecek önemli bir adım atıldı. 13 Ekim 2025 tarihli Resmî Gazete kararıyla kentsel dönüşüm yönetmeliğinde köklü değişikliklere gidildi. Artık “riskli alan” yalnızca deprem riski veya bina dayanıklılığı üzerinden değerlendirilmeyecek; çevresel, sosyal ve altyapısal faktörler de bu kapsamda ele alınacak. Bu değişiklik, özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde dönüşüm sürecini hızlandıracak nitelikte görülüyor.

Yeni düzenlemeyle birlikte, şehir planlamasında insan yaşamını doğrudan etkileyen unsurlar daha fazla öne çıkarılıyor. Altyapı yetersizlikleri, afet toplanma alanlarına uzaklık, yeşil alan eksikliği ve ulaşım zorlukları artık bir bölgenin dönüşüm ihtiyacını belirleyen kriterler arasında yer alacak.

“Riskli Alan” Artık Sadece Depremle Ölçülmeyecek

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yayımladığı yönetmelik, şehirlerin daha yaşanabilir hale getirilmesini hedefliyor. Önceki dönemde sadece yapıların dayanıklılığı dikkate alınırken, yeni dönemde sosyal donatı eksiklikleri de tespit sürecine dahil edildi.

Bu kapsamda, altyapısı yetersiz, ulaşım açısından erişimi kısıtlı ya da okul, hastane ve park gibi temel hizmetlerden uzak bölgeler de artık “riskli alan” olarak ilan edilebilecek. Böylece sadece deprem riski değil, şehir yaşam kalitesini düşüren tüm faktörler dönüşüm sürecine dahil olacak.

Dönüşüm Sürecinde Bürokrasi Azalıyor

Yeni yönetmelik, dönüşüm sürecinde en çok eleştirilen konulardan biri olan bürokratik gecikmeleri azaltmayı hedefliyor. Artık riskli alan tespitine yönelik yapılan itirazlar daha kısa sürede sonuçlandırılacak.

Bu sayede kentsel dönüşüm projelerinin onay aşaması hızlanacak, özellikle eski yapı stoğuna sahip mahallelerde 2026 yılı itibarıyla dönüşüm çalışmalarının ivme kazanması bekleniyor. Yani mahalle bazlı yenilenme artık daha hızlı ilerleyecek.

Kira Yardımı ve Finansal Destek Artıyor

Vatandaşların dönüşüm sürecinde ekonomik zorluk yaşamaması için mali desteklerde de önemli iyileştirmeler yapıldı. Yeni kararla birlikte, evini tahliye eden hak sahiplerine yapılan kira yardımı yüzde 35 oranında artırıldı. Ayrıca, yerinde dönüşüm yapmak isteyen vatandaşlara sunulan düşük faizli kredi destekleri de genişletildi.

Bu durum, hem hak sahiplerinin mağduriyetini azaltacak hem de dönüşüm sürecinin toplum tarafından daha kolay benimsenmesini sağlayacak.

Gayrimenkul Sektöründe Yeni Hareketlilik

Uzmanlara göre, bu değişiklikler yalnızca şehirlerin fiziksel dönüşümünü değil, aynı zamanda ekonomik canlanmayı da beraberinde getirecek. Özellikle büyük ölçekli kentsel dönüşüm projeleri için yatırım ortamı güçlenirken, yabancı yatırımcıların ilgisinin artması bekleniyor.

Sektör temsilcileri, bu adımın inşaat sektöründe yeni bir dönemi başlatabileceğini, daha güvenli, çevreye duyarlı ve yaşanabilir şehirlerin önünü açacağını belirtiyor.

Kaynak: Haber Merkezi