Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde, dört yıl önce yaşanan yıkıcı sel felaketinin ardından toparlanma süreci devam ederken, Halk Eğitim Merkezi tarafından geleneksel hale getirilen yıl sonu sergisi bu yıl da yoğun ilgiyle karşılandı. Bozkurt Halk Eğitim Merkezi’nin düzenlediği sergide, afetzede kadınların el emeği göz nuru eserleri ziyaretçilerin beğenisine sunuldu.
Selin İzleri Sanatla Siliniyor
11 Ağustos 2021 tarihinde Batı Karadeniz’i etkisi altına alan sağanak yağışlar, Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde büyük bir felakete yol açmıştı. Bu acı olayın ardından ilçedeki kadınlar, Bozkurt Halk Eğitim Merkezi çatısı altında düzenlenen çini ve el sanatları kurslarına katılarak hem yeni bir uğraş edindi hem de yaşanan travmayı sanatla aşmaya çalıştı.
Çini tabaklar, geleneksel panolar, duvar süslemeleri ve özgün el işi eserlerle dolu yıl sonu sergisi, hem estetik hem de kültürel anlamda takdir topladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı sanatçısı ve usta öğretici Nuran Turan öncülüğünde eğitim alan kursiyerler, hazırladıkları çalışmalarda yüksek teknik başarı ve sanatsal derinlik sergiledi.
“Çini, sabır ve dikkat gerektiren bir sanat”
Usta Öğretici Nuran Turan, Bozkurt’ta dört yıldır devam eden kurslara olan ilginin her yıl arttığını belirterek şunları söyledi:
"Çini, sabır ve dikkat gerektiren bir sanat dalı. Öğrencilerimiz bu sanatın inceliklerini öğrenirken aynı zamanda kendi düşüncelerini de ortaya koyma fırsatı buldu. Ortaya çıkan eserler, onların ne kadar emek verdiğini ve gelişimlerini açıkça gösteriyor. Bu sene iki buçuk ay gibi kısa sürede öğrencilerimiz üstün bir gayret göstererek sergiye özenli parçalar çıkardılar."
“Sanatla iyileşiyoruz”
Kursiyerlerden Nilgün Teker, kursun sadece bir sanat eğitimi değil, aynı zamanda bir iyileşme süreci olduğunu vurguladı:
"Bozkurt’ta 2021’de yaşanan sel sonrası, felaketin izlerini silmek kolay olmadı. Ancak suyun getirdiği yıkımı, bu kez fırça darbeleri ve sabırla işlenen desenler temizlemeye başladı. Çini sanatının doğasında var olan sabır, denge ve odaklanma, afet sonrası yaralarımızın sarılmasında önemli bir rol oynadı."
“Bu imkanın kıymetini biliyoruz”
Kursa iki yıldır katılan Ayfer Menteş Köse ise şunları dile getirdi:
"Bozkurt gibi küçük bir ilçede Nuran Turan gibi donanımlı bir eğitmenden ders almak bizler için büyük bir şans. Kendisinin özverisi takdire şayan. Eser üretmenin, bir motifin içinde kaybolmanın ne kadar iyileştirici olduğunu yaşayarak gördüm. Kastamonu’da çini gibi önemli bir sanatın eğitimi sadece Bozkurt’ta var, böyle bir imkânı kaybetmek istemiyoruz."
“Sadece sanat değil, sosyal sorumluluk”
Kursiyerlerden Gözde Aygün de kursların toplum üzerinde olumlu etkilerine dikkat çekerek şunları söyledi:
"Bozkurt’ta çini sanatı gibi geleneksel el sanatlarını yaşatan ve aynı zamanda toplumsal iyileşmeye katkı sağlayan bu kursların, sadece bir hobi etkinliği değil, aynı zamanda bir sosyal sorumluluk faaliyeti olduğu göz önünde bulundurulmalıdır."